Şevval Sam 'dan dinlemeniz önerimdir :)
🎶 Güzel bir göz beni attı bu derin sevdaya Benziyor şimdi benim ömrüm uzun rüyaya Yâri karşımda görsem de dalarım hülyaya Benziyor şimdi benim ömrüm uzun rüyaya Beste: Osman Nihat Akın
Suriye'li Gazeteci Ş e h i t Muhammed Osman. .
Şerefli İdlib'ten Özgür Gazze'ye.. Özgür kendisinden sonra özgüre intikamını miras bırakır. Bu hayat bir geçiştir, burada yaşanmaz. Ölürüz ki ardından bir ömür daha yaşayalım. Ey Gazze Şam senden özür diliyor .. Şam bir kor gibi yakılıp tutuşturuluyor.. Bizden sizin zaferinizi desteklememiz istenecek olsa Biliniz ki biz de siz de zulüm altında yakılıp yıkılıyoruz. Arapların vicdanları ölmüşse şayet ALLAH, canını onun yolunda feda edecek başkalarını bulur. Gün gelecek yaralarımızı saracağız Şeref bayrağımızı iftiharla kaldıracağız.. ° { Geçtiğimiz hafta yayınladığı bir video kaydına ait bu sözleri.. Dün Esed rejiminin bombardımanı sonucu yaralanıp şehit oldu bir yiğid daha.. Rabbimiz şehadetini kabul etsin.} Gün gelecek yaralarımızı saracağız ey Muhammed.! Şeref bayrağını iftiharla kaldıracağız!
Reklam
Kur'an'ın korunmuşluğunun delilleri.
Kur'an-ı Kerim, Yüce Yaratıcı'nın kıyamete kadar gelecek bütün insanlara indirdiği son ilahi mesajıdır. O, bu yüce kelâmı indirmekle kalmamış, onun korunmasını da bizzat üzerine almıştır. Nitekim bu gerçek, Kur'an'da şöyle açıklanmıştır: "Şüphesiz o zikri (Kur'an'ı) Biz indirdik Biz! Onun koruyucusu da elbette biziz." (Hicr, 15/9) Bu ilahî beyan onun korunmuşluğu konusunda müminler için en büyük güvencedir. Nitekim tarih de bunun canlı şahidi olmuştur. Zira Kur'an-ı Kerim inzal olmaya başladığında bir taraftan yazılırken diğer taraftan da sahabilerce ezberlenmiş, namazlarda sürekli okunmuş ayrıca Müslümanların inanç ve ameli dünyalarına taşınarak hayata yansımıştır. Hz. Peygamberin vefatını takiben Hz. Ebubekir döneminde dağınık haldeki yazılı metinler bir araya getirilerek bir Mushaf oluşturulmuştur.Diğer taraftan İslam fetihlerinin artması ve yeni beldelerin İslam'a dâhil olmasıyla, üçüncü halife Hz. Osman bir komisyon kurmuş ve bu komisyon tarafından çoğaltılan Kur'an nüshaları Mekke, Kûfe, Basra, Şam, Bahreyn, Yemen'e gönderilmiştir. Müslümanlar bu ana nüshalara göre pek Çok Kur'an nüshası yazmış, böylece bu ilahî kitap hiçbir değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelmiştir
Demir Dağı Eriten Türkler: Ergenekon Destanı
Sevgili okur, destanlar gibi ömrünüz olsun. Hepinizin de bildiği üzere destanlar halk içinde ağızdan ağıza yayılan ve içinde mutlaka olağanüstü unsurlar barındıran afet, yıkım, savaş ve kahramanlık hikayeleridir. Zaman içinde de manzum hale gelmiştir. Rivayete göre Hz. Nuh’un üç oğlundan sonuncusu Türklerin ilk atasıdır. Hz. Nuh dünyayı
Eskiden hukuk fakültesini birincilikle bitirenleri mükâfat olarak Medine'ye kadı (hâkim) olarak tayin ederlermiş. Gönlü Rasûlullah aşkı ile dolu olan bir genç bunu duyunca bütün gayretini sarf ederek, hukuk fakültesini birincilikle bitirmeye karar vermiş. Gündüz okulda, gece evinde ders çalışıp gayret sarfetmiş ve başarmış. Bir de adak
…Altınoluk dergisi Şubat-2003'te 204. sayısında Sami Efendi'nin talebelerinden Osman Şevket Yardımedici Hocaefendi ile yapılmış bir röportaj yayınladı. Osman Şevket hocamız, Sami Efendi hazretlerinin 1953'de Şam'da muhacir olarak kaldıkları zamanları anlatıyor. Konumuzla alakalı bir bölümü aktarıyoruz: "Bediüzzaman hocaefendinin eski talebelerinden Abdülmecid Efendi vardı Şam'da. Eski Kürt âlimlerinden. Her zaman da Şam'a inmiyor. Ben bunu anlattım. "Ziyaretine gidelim" dediler. Haber verdik. Gitmek için otobüs durağına gittik. Otobüs beklerken bana "bir dakika bekle" dedi. Nereye gidiyor diye baktım. Vitrinine dizi dizi peksimet dizmiş bir ekmek bayiine girdi. Peksimet alarak geri döndü. "Bunlara, büyük insanlara hürmet etmek lazım" dedi. Otobüse bindik, oraya vardık. Abdülmecid Efendi ile sohbete başladılar. Abdülmecid Efendi, Bediüzzaman'dan okuduğu derslerden anlatıyor. Üstadımız da Bediüzzaman'ın sık sık Esad Erbili Efendi hazretlerini ziyarete gelmesini anlatıyor. Efendimiz: "Bendeniz Kelami dergâhında hizmet ederken Bediüzzaman hazretleri başında poşusu, belinde silahıyla, efevari bir kıyafetle ziyarete gelirdi. Bediüzzaman hazretleri o zaman gençti. Esad efendimize sorular sorardı. Cevabını alınca "Allahü ekber" der, hemen ayağa kalkardı. Esad Efendi'den Kadiri dersi aldı. Bir defasında Bediüzzzaman gittikten sonra, Esad Efendi "Bu genç, gençlere hizmetle görevli. İstikbalde gençlere iman davasında çok büyük hizmetler yapacak. Ama hâlâ kendisi bunu bilmiyor, kendisine söylenmedi" dedi.
Reklam
67 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.