Kırkyama
Elinde ve önlüğünün cebinde yuvarlağından yassısına, incesinden kalınına çeşit çeşit fırça. O fırçaları taşıyor belli ki yıllardır, bir o boyayla bir bu boyayla. Her gün çeşit çeşit çiçek ekliyormuş beyaz duvarlara. Şehirden koşa koşa görmeye geliyorlar bu çiçek açan evi. Bahçeden içeri kimse giremiyor. Herkes büyük bir saygıyla bahçenin dışından izliyor bu büyülü dünyayı.” Demet Eker’in ilk öykü kitabı Kırkyama, sağlam bir temele, binlerce yıllık bir geleneğe yaslanıyor. Geleneksel anlatının estetiğini özümserken, kurduğu bu dünyaya modern hayatı ve çelişkilerini yerleştiriyor. Gündelik yaşamın dertleri, geleneksel anlatıların, mitlerin ve hatta tekerlemelerin dünyalarına karışıyor. Bu kitaptaki metinler, kuşaklar arası deneyim aktarımını sağlayan binlerce yıllık “hikâye anlatıcılığı” temelini inkâr etmeyen, ondan beslenen öyküler.
Demet Eker
Demet Eker
Aslının da dediği gibi.O SIIR BITTI. Senin de profilinde o çok bekleyen formalite gözlerin gibi O SIIR BITTI. Gözlerin kör ruhunda prangalar a vurulsun. Yazan o parmakların felce uğraşın.Erkek yosması.Bil ki güzelim Ne Aslilar geldi geçti. Herkese aynı tekerlemeler. Çok özelim sandım sende çok özelim sandın. Ama yanıldın. Bul beni de anlatayım. Ne şiirler ne Gokyuzleri kaldı. SON VEDA KİTABININ YAZARI UMURUMDA DEĞİLSİN NOKTA
Reklam
Pollyanna’ya Mektuplar I. Sevgili Pollyanna, Sen bu mektubu okurken Soğuk bir doğu sokağında, Acılarla yüklü bir faytonla dolaşıyor olacağım Atların boynunda ziller ve pembe orlondan püsküller Şaklayan kırbaç ve gıcırdayan tekerlekler. Kömürümüz bitti tam kışın ortasında Toz hatıra ve talaş bastık sobaya Üşüse böyle yapardı mutlaka hazreti İsa
Fırışka
kulaklığını yok edin bu toplumun. merdiven dikin saklı bahçelere, adımlar yeşerecek yeniden. tüm evsizleri tanıştırın. atardamarlar bombalayın. arabalar, motosikletler, tırlar, tekneler, tayyareler çürüsün. yürünsün, yüzülsün, uçulsun. merdiven dikin saklı bahçelere adımlar yeşerecek yeniden sessizleri ölülerden uzak tutun. karanlık yüzleri
Han Duvarları (Faruk Nafiz Çamlıbel)
---Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar... Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya, Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya. İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık!
İletişim araçlarının tecrite yol açtığı yalnızca zihinsel anlamda doğru değildir. Radyo sunucusunun yalan dolu konuşması yalnızca dilin imgesi olarak beyine yerleşip insanların birbiriyle konuşmasını engellemez; Pepsi-Cola reklamındaki övgüler yalnızca kıtaların yıkımına düzülen övgüleri bastırmaz; film yıldızlarının hayaletimsi modelleri yalnızca
Reklam
280 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.