Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşamak..
Yaşamak! Ağır bir suçun, Cezası gibi bindiğinde omuzlarına, Bir cıgara takıp ağzına, Kibritin kulak tırmalayan sesi, Önce nazlı, Sonra hevesli aleviyle, Yakıp da çekersin ya nefesini içine,
EL. James- Grinin Elli Tonu
Ben şimdi bu kitabı nasıl sansürle anlatayım? Yana yana okudum. Öncelikle filmini izleyenlere sesleniyorum: Hiçbir şey görmediniz! Kitapta alası var! Sadece fiki fiki değil akıcı bir dil,çocukluk travmaları, ilişki aşamaları,cesaret var. Elbette Anastasia’nın cesareti! Biri sahip olmak isterken diğeri ait olmak istiyor. İlişkilerde de bütün mesele bu değil mi? Bizi besleyen en ilkel güdümüz ne? Arzu. Bu kadar allanıp pullanabilir ya! Bana göre tam bir kişisel gelişim kitabı. Ah o mesajlaşmaları! Flörtleşmenin en güzel hali! Aptal bir sırıtışla okudum kitabı. Ey kadınlar! Christian hayali kurarken, düşünün siz Anastasia olabildiniz mi? Sayfam kapanmasa da açık seçik anlatabilsem bende bıraktığı etkiyi. Yaralı bir kalple erotizmin harmanı. Hiç kitap okumayan bir sürü arkadaşımın bir solukta bitirdiği kitap. Eskidi resmen. Konu sadece cinsellik değil. Dilinin akıcılığı müthiş! Edebiyat öğrencisi Anastasia huysuz Christian ile röportaj yapmaya gider. Adamın gizemli doğası onu kendine çeker ve yakınlaşma arzusu ile yanıp tutuşur. Çömezliğine rağmen güzelliği, zekası ve özgür ruhuyla bu dominant karakter karşısında dimdik durmaya çalışır. Toplumsal baskıyla bastırılan güdülerimize meydan okuyan bu kitap sinsice utanma duygusunun perdelerini aralıyor. Aşk, tutku, şefkat derken kırmızı odanın kapıları merakla açılıyor. Bu adam saplantılı hayatıyla Anastasia’nın gözünü korkutsa da aşık olmuştur artık Bu ilişkinin giriş kitabıdır. Gelişmede görüşmek üzere.
Reklam
Elveda kâdim dost...
Bir gün bir arkadaşa beni de götür diyerek başlayan balık ve deniz tutkum günbegün arttı.Ev ve okuldaki gürültü, kalabalıktan yorulduğum anlarda bir nebze nefes oldu bana deniz. Zihnimin ve kalbimin dolduğu anlarda karadenize boşalttım içimi. Bir nevi modern inziva oldu benim için.Kendime döndüm,dinledim kendimi bazen. Bazen bir kaçış rampası herşeyden. Bazen geçmişi yâd ettim ,bazen daldım en derine, yüzme bilmezdim oysa. Bazen birileriyle hoşsohbet,bazense yalnızlığımı çalanlara içten sitemler ettim. Bu öyle bir tutku haline geldi ki bazen evden bazen işten feragat ettim . Son tahlilde aklım ve kalbim arasındaki gelgitler sonrası sağduyu sahile vurdu diyebilirim.. Sanırım daha evcimen olacağım bundan sonra.İlim irfana ağırlık vermeye çalışacağım. Göçebe hayattan yerleşik hayata adım atıyorum bugün.. Elbette kadim dostun yeri kalbimde olacak daima. Ama daha az görüşeceğiz bundan sonra sanırım.Belki uzaktan uzaktan..
Gece İçin Müzik
Pierre Bachelet - Emmanuelle (French Version) Bu şarkı da ruhlarımız aşk ve tutku dalgalarında süzülüyor... Seni seviyorum... Ben de seni seviyorum sevgilim. Bunlar her birimizin duymak istediği sözler. YAŞAMAYA DEĞER... AŞK İÇİN!!!!!!!! youtube.com/watch?v=ksKr6p6...
Kabuk bağlamış uykularım vardı, sabahlara kadar okuyarak kanattığım düşüncelerime yenik düşen, yudum yudum içtiğim menşeisini bilmediğim kahvelerim vardı, katre katre demlenen. Kovalara biriktirdiğim anılardan kırma kelimelerim vardı gün yüzüne çıkmamış, tutku kokan. Bir de gün aşırı gördüğüm güneşim vardı, yeryüzüne enerji saçan, ışıl ışıl parlayan, umudu katık yapıp yarınlara demir atan.
özgürlük denen şey
yalnizca disiplin sahibi bireyler özgürlüğe ulaşmıştır, diğer kesim tutku ve duygularının kölesi olurlar .
Reklam
Petrarca ise kütüphanesinin ona sahip olduğu kadar kendi kütüphanesine sahip olamamıştır. “Bu zamana dek söndürmeyi başaramadığım ya da söndürmek istemediğim bitmez tükenmez bir tutku hiç yakamı bırakmadı. Asla yeterince kitaba sahip olmadığım hissini taşırım” der Petrarca.
Alberto Manguel
Alberto Manguel
Uyuduk mu eşit oluruz. Ne tutku, ne gurur ne umut...
Jiddu Krishnamurti
"Eğer duyulan ihtiyaç, bilincin derinliklerinde tüm yalınlığı ile kavranmazsa; seks, aşk ve tutku yaşamımızı bir cehenneme çevirir."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.