Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bakkalın veresiye defteri gibi Hüznüm Hiç bitmeyen geceleredir borcum...
ESKİDEN... Televizyon karıncalı, insan netti Dertlinin derdi, dertsize dertti Evcilik oyunu,oyundan ibaretti Eskiden hayat daha güzeldi..... Herkesin evi, herkesin eviydi
Reklam
SADECE TANIŞIYORUZ
SADECE TANIŞIYORUZ Otelin göz alıcı sarı ışıkları alında lobideki masların çoğu doluydu. Giriş kapısının sağ çaprazındaki köşede maslar birleştirilmiş kalabalık bir grup oturmaktaydı. Bazıları kel olmaya başlamış, bazıları ise saçları ağarmış ellili yaşların ortasındaydı hepsi. İçlerinde hiç kadın olmaması dikkatlerden kaçmıyordu. Çok yüksek ses
Unutulan bir Ramazan geleneği: ‘Zimem Defteri’...
‘Zimem Defteri’; borçluların borçlarının yazılı olduğu defter demekti. Günümüzdeki adıyla veresiye defteridir. Eski Ramazan günlerinde zenginler, hiç tanımadıkları bakkal, manav vb. dükkânlarına girer, onlardan ‘Zimem defterini’ çıkarmalarını isterdi. Buradan rastgele müşterilerinin hesabını kapatırlar, “Silin borçlarını, Allah kabul etsin” der, çeker giderlerdi... (
Böyleydi Osmanlı'nın Ramazanı
Böyleydi Osmanlı'nın Ramazanı
kitabından) Hayırlı iftarlar...🤲🏻
Kız Çocuğu
K. Köyü’nde sıradan bir yaz günüydü. Burada günler birbirine o kadar çok benzerdi ki haftanın veya ayın hangi günü olduğunu kimse bilmezdi. Ortadan akan bir derenin ikiye ayırdığı köy, sağlı sollu iki tepeye kurulmuştu ve bu haliyle adeta ortadan ayrılmış kalın bir kitaba benzerdi. Derenin suyu yazın kuruyacak kadar azalır, ilkbaharda ise birkaç
L&M
Erdal bakkalın veresiye defteri gibi bir gün.
Reklam
Canı tatlı olanın ne bizde alacağı olsun ne de veresiye defteri … Biz canın sağolsun dedikçe kuyruk metro hattına döndü …
ESKİDEN... Televizyon karıncalı, insan netti Dertlinin derdi, dertsize dertti Evcilik oyunu,oyundan ibaretti Eskiden hayat daha güzeldi..... Herkesin evi, herkesin eviydi
"ZİMEM" Defteri ve Allah Rızası...
- " (…) Osmanlı insanının ulaştığı ahlaki şahikayı gösteren nişanelerden biri de sadaka taşlarının benzer uygulaması olan "Zimem" defteridir. O güzel insanların hali vakti yerinde olanları özellikle ramazan günlerinde hiç tanımadıkları mıntıkalardaki bakkal, manav vb. dükkânlarına girer, onlardan Zimem defterini, yani veresiye defterini çıkarmalarını isterdi. Baştan, sondan ve ortadan rastgele sayfaların yekûnunu yaptırıp, “silin borçlarını… Allah kabul etsin” der, çeker giderdi. Mali durumu daha iyi olanlar defterin tamamının yekûnunu yaptırır ve ödemesini yapardı. Bazıları tanınmamak için kılık-kıyafet değiştirerek bu hizmeti yapardı. Özellikle dükkânların tenha olduğu zamanları tercih ederlerdi. Kimse bilmesin, görmesin diye. Sonuç itibarıyla borcu ödenen, borcunu ödeyenin kim olduğunu; borcu sildiren, kimi borçtan kurtardığını bilmezdi. Hiç tanımadığınız bir mahallenin hiç tanımadığınız bir bakkalına gidip hiç tanımadığınız birinin borcunu ödemek. Allah'ın rızasını kazanmak böyle bir şey midir acaba?” (Nidayi Sevim, İlevdü Dergisi, Mart 2019)
Kalbinizi veresiye defteri yapmayın. Yorulursunuz. ☕📕🖊
94 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.