Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hani bazen biri vardır, en büyük kötülüğü kendine yapan. Öyle deriz, ne yaptıysa, kendine yapıyor. Yahut bizizdir o, öyle derler, hâlbuki ne kadar iyi biriyizdir eskiden, ah ki ne ahtır vesaire. Hakan Şenocak, "Ne yaşıyor ne de ölüyordu. Yığılmak istiyordu. Dökülmek, kaybolmak, yok olmak istiyordu. İçindeki çatışma bitsin istiyordu."
Biliniyor Mahsusdan yaşadıgımız...
Tahrik Bırakın ince kavak seslerini şehrin içinde paralar yaşlı kızların koynunda yatarken bırakın köprülerin üstüne yağmur ve basma perdelerden lânet bize. Şaşılacak bir dünyada yaşamaktı; öğrendik şimdi külçeler yüklüyüz şaşılacak bir biçimde külçeler yüklüyüz ve çıkmak istiyoruz yokuşu Sokaklar gittikçe katı bizim adımlarımıza peşimizde bütün
Reklam
“yürek elbet acıyor esvap değiştirirken.”
Bırakın ince kavak seslerini şehrin içinde paralar yaşlı kızların koynunda yatarken bırakın köprülerin üstüne yağmur ve basma perdelerden lânet bize. Şaşılacak bir dünyada yaşamaktı; öğrendik şimdi külçeler yüklüyüz şaşılacak bir biçimde külçeler yüklüyüz ve çıkmak istiyoruz yokuşu Sokaklar gittikçe katı bizim adımlarımıza peşimizde bütün
Ben Sakarya'da bir kavak ağacıyım, yel eser inlerim, Sakarya ığranıp gider, ben Sakarya'yı beklerim. Selâmsız Duran çavuş Barakmuslu'dan ah başıma gelenler, yapraklarım gözlerim. Ben Sakarya'da bir kavak ağacıyım, yel eser inlerim, benim mezarım yoktur, ben üçüncü taburdan, bir kahbenin kurşunu geldi, gelip ciğerimi deldi, at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır ben öldüm, Selâmsız çavuştan bir garib kavak kaldı. Telli kavak, telli kavak, ne uzarsın boyuna, suya indi çakallar, suya indi söğüt dalları. Söğüt yaprağı narin, gözlerim yanıyor, gözlerim, kuş uçmaz, kervan geçmez, karanlık tuttu yolları, ben ne inim, ne cinim, siz kimsiniz kimsiniz Derviş gibi nerden gelip böyle nereye gittiniz? Barakmuslu Mezarlığı kımıldanır için için, benim dedem, benim babam yâdellerde öldüler, yüreğimi zehir ettin sen nasıl gecesin hey gidi, Kapkara, gözü yaşlı mezar taşına benzersin, yıldızların, hani yıldızların, çiçeklerin nerdeler?
Attila İlhan
Attila İlhan
İsmet Özel
Bırakın ince kavak seslerini şehrin içinde paralar yaşlı kızların koynunda yatarken bırakın köprülerin üstüne yağmur ve basma perdelerden lânet bize. Şaşılacak bir dünyada yaşamaktı; öğrendik şimdi külçeler yüklüyüz şaşılacak bir biçimde külçeler yüklüyüz ve çıkmak istiyoruz yokuşu Sokaklar gittikçe katı bizim adımlarımıza peşimizde bütün
KUŞLAR, PITLAKLAR VE TIRAŞ SANDIĞI "ateşten mi geçiyorum ateşi mi gezdiriyorum yollarda dağılmış kanatlar gibiyim rüzgârını beklediğim anlar kuşlar uçar uçar da akşamına" Arif Ay "Kuşlar Çatlaklar ve Tıraş Sandığı" kitabı Zübeyde Andıç'ın ilk öykü kitabı. Arif Ay şiiriyle
Reklam
Biliniyor bizim mahsustan yaşadıgımız...
Tahrik Bırakın ince kavak seslerini şehrin içinde paralar yaşlı kızların koynunda yatarken bırakın köprülerin üstüne yağmur ve basma perdelerden lânet bize. Şaşılacak bir dünyada yaşamaktı; öğrendik şimdi külçeler yüklüyüz şaşılacak bir biçimde külçeler yüklüyüz ve çıkmak istiyoruz yokuşu Sokaklar gittikçe katı bizim adımlarımıza peşimizde bütün
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.