Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Köyde kimse yok / Ne bir insan, ne de taş üstünde bir taş / Çocuklar yok / Enkaz çığlık atıyor/ Ve bir anne kendini sallıyor uyuyabilmek için / Bebekler, küçücük çocuklar / Çamurla kaplanmış / Yollarda bulunmuşlar / Onlarsa konuşuyor / Amaçları savaş / Ne laf ama… Düşen bombalar / Amerikan yapımı / Yeni Ortadoğu / ‘Pirinç kadın’
Ömrümde görmedim böyle bir gün. Yarım dilim ekmek önümde, düşünüyorum alevden ülkeleri. Boğazında kalsın yedikleri ve zehir zıkkım olsun, bu anda düşünmeyen varsa eğer! Sen benim, memleketimin şarkılarında bile varsın, sen o korkunç, sen o uykusuz geceler altında bir kerre olsun umudunu kaybetmeyen şehir! Ben de bilirim, umuttur bu,
Reklam
(*) A.N. ESKİOĞLU (1) "İslamın ilk devirlerinde ekmek, ekseriyetle arpa unundan yapılır ve elek kullanılmazdı. Peygamber Sallallahu Aleyhi Ve Sellemin ahrete irtihalinden sonra çıkan İLK BİD'ATLARDAN BİRİSİ ELEKTİR ki, kibarlık alametidir. Halbuki kepekteki kuvvetin undakinden fazla olduğu da rivayet edilir." Yemek âdabı M.Z.K. 1984 Seha neşriyat. "Kepekli buğday ezmesi E vitamini, demir ve B grubu vitaminlerin kaynağıdır. Yarım fincan'ı yumurtanın ihtiva ettiği proteinin dört mislini havidir. Pekliği de giderir. Genç Kal ve Özel Beslenme isimli kitaplar.
Enes

Enes

@enesbir
·
15 Mayıs 16:21
Giriş: (Koruyucu Hekimliğe İlk Adım)
Muhterem okuyucularım, Çocukluğumda(*) sıtmaya yakalanmış. uzun yıllar bu hastalığı çekmiş; sonra da 55 yaşıma kadar pek çok ilaç kullanmıştım. 40 yaşlarımda bir sıkıntıdan dolayı sağlıkla ilgili eserlere müracaata başladım. Böylece dengeli beslenmenin sağlık açısından büyük önemi olduğunu anladım. O tarihten itibaren (Takriben 1970) evimde kepekli ekmek yapıldı. Buna, bundan birkaç sene önce, büyük şehirlerimizde kepekli ekmek imal edilinceye kadar devam ettik. Şimdi artık ekmek bayilerinde kepekli ekmek bulabiliyoruz. (1)
❝Yarım bıraktığın ekmek ahirette hakkını sorar da yarım bıraktığın insan sormaz mı?❞ 🌻
Köprü ve otoyollara zam Neyse ki arabam yok. Suyun altına girip yıkanacağım Zam musluğu açılmadan evvel. Kirlerimden arınıp iyice Memlekette daha sağlıklı yaşadığımı hisseceğim Kahvede çayın tanesi hala on lira Ekmekle aynı fiyata. Ben her zaman dört bardak çay İki ekmek yerdim. Ekmeği yarım isteyemem çayı azaltmalıyım. Senin kazandığını da
Kiracıyım Bir Acıya
Sen ey kendiyle yetinen! Fosforun yeri gece, Ne yapar gecesiz ateşböceği? Belki anlamsız ve delice Kumrunun inanılmaz yuvası Bir direğin tepesinde. Ama boşluktur biraz da bir kuşu biçimleyen,
Reklam
Sen ey kendiyle yetinen; Fosforun yeri gece, Ne yapar gecesiz ateşböceği? Belki anlamsız ve delice Kumrunun inanılmaz yuvası Bir direğin tepesinde. Ama boşluktur biraz da Bir kuşu biçimleyen,
Dostum güvercin
Kör bir hücre, içinde ruhum idam. Hayallerle kaplıdır dört duvarlı zindan, Sıcak bir rüzgar eser küçük pencereden, Eriyen Salkımlar bedenimi delmez, Ayaklarım buz. Yüreğim soğuk. Beynim kızgın ateş.. Her sabah sesiyle uyandığım, Dostum ziyaret eder beni, Güvercinim Ekmek ortağım.. Öyle güzel çırpınır ki kanatları, Sanki Ahmet kayanın sesi
Lahm et demek, macun ise hamur kıvamına getirilen şeydir. Lahm ile macun bir araya gelip lahmacun olmuş. Bizim etli ekmek gibi. İki kelime de Arapçadan. Bu da yarım asır önce Eminönü’nde lahmacun satan esnaf.
999 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.