Tasvirleriyle, üslubuyla bana Lermontov'dan sonra tokat etkisi yaratan bir okuma oluyor. Puşkin'den Lermontov'a geçince biraz daha rahatlamış hissetmiştim, inanın sebebini bilmiyorum. Tek tahminim Puşkin'in tasvir ettiği mekanlara ve olaylara yeterince girememiş olmam. Zamanımızın Bir Kahramanı'nda sayfaların arasına girdim, yuvarlandım. Şimdi Gogol okurken bambaşka şeyler düşünüyorum. Ben Rus edebiyatını bir zincirin halkaları olarak düşünüyordum hele de kronolojik okuma yapmayı planlarken buna epey inanmıştım. Tarihi olarak evet, birer halkalar ama her kitaptan diğerine geçişte gerçekten bir süre yabancılık çekiyorum. Bu insanların hepsi ayrı ayrı birer dahi diliyle yazmışlar. Kafamdaki zincir kırıldı, iyi de oldu. Klasik nasıl okunur öğrenmeye yeni başladım sanırım.