"En büyük korkularımız en sevdiğimiz ayıcığımız olmadan uyumaktan tutun hayatta bir amacımız olmadığını fark etmeye kadar uzanıyor."
Eda Aksan çevirisiyle dilimize kazandırılmış olan kitap benim için tam bir ters ķöşeydi. Yaz tatilinde sahilde okunacaklar listemdeydi çünkü yok denize gir, yok arkanı yak aman efendim mavinin her tonunu fotoğrafla tantanaları içinde çok ağır kitaplara odaklanamıyorum. O nedenle hafif ve akıcı kitaplar tercih ediyorum. Bu kitaptan da çok büyük bir beklentim yoktu anlayacağınız. Gel gör ki beni bir hayli şaşırttı. Hayatın içinde herkesin başına gelebilecek bir hikaye su gibi bir anlatımla sunulmuştu. Baya baya altını çizdiğim şeyler oldu kitapta ki cidden beklemiyordum.
Yıllar önce yolları ayrılan ve bir şekilde kendi hayatlarına savrulan iki sevgili yıllar sonra bir metroda 3 saniye için göz göze gelirse dünyaları yerinden oynar mı sizce? Olabilirmiş. Peki birbirinden habersiz geçen uzun yıllar boyunca aslında hala birbirlerinin hayatlarında olabilirler mi habersiz bir şekilde? Buna da evet diyorsanız mutlaka kitabı okumalısınız. Sımsıcak ve gerçek bir hikaye bekliyor sizi kitap kapağının altında. Ben birkaç arkadaşıma kitabı aldırmayı başardım. Bence siz de tanışmalısınız, tavsiyemdir.
