'Zavallı hafıza! Günden güne yok olduğunu hissettiğimiz vücut denilen şu toprak yığıntısının üzerinde sürekli var olmaya çalışır durur. Hüzün veren bir bakışı senelerce korur. Bir sözü, bir tebessümü yıllarca saklar. Baş dönmesi verecek şekilde büyük bir hızla etrafından geçen bütün hatıra ve üzüntüleri hemen kaydetmeye çalışır. Bu tahammülü aşan çalışmayla bütün gücü kaybolunca bize ümit veren gelecek biter. Hayatımıza eşlik eden geçmiş, unutulmuş denizi içinde mahvolur. O zaman, tehlikeli şekilde yaralanmış bir asker gibi bizi, mezarın kapısında bırakarak görevini terk eder.' (s.67-68)
Sergüzeşt, Samipaşazade Sezai
Puslu Yayınları Türk Klasikleri Serisi