272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar Bugün sizlere kalemini keyifle okuduğum bir yazar #emretimur ile geldim. Her bir satır ruhunuzu sarsacak cinsten peki kiminle? Adada yaşayan, doğuştan bir bacağı olmayan(annesi hamileyken şiddet gördüğü için bebek eksik bacakla doğuyor) annesi suda boğulan ve belleksiz yatalak babasına bakan Kuklacılık marangozluk mesleğini icra eden Kuklacı ile. "Kuklacının kendisinden en büyük şikayeti suçluluk duygusuydu. Artık suçlu hissetmek istemiyordu. Yaptığı ettiği her neyse sıradan olmak, yalnızca düz olmak, normal olmak istiyordu." Kuklacı hiçbir zaman insanlara karşı bağlılık, sevgi kavramlarını duyumsayamaz. "İnsanları sevmeyi başaramadığım için tahtaları sevdim ben de. Anlasana, kanım acıyor baba." Bir yandan da hayata devam etmek isteyen Kuklacı; "Bazı şeyler geçmişte kalmalı. Oradaki ben, o ben mutsuz olmalı. O beni bugüne taşımak bana da sana da iyi gelmez. Hem böylesi daha iyi." ~ "Bellek nerede? Kalpte mi? Öyle sanır çokları ama bellek duvarlardadır, tükürülmemiş suratlardadır. Anılar, hatıralar, anlatılamayanlar yapışır, siner duvarlara." ~
emre timur
emre timur
emre timur
emre timur
Şebnem Şanlı
Şebnem Şanlı
Şaban Alıyev
Şaban Alıyev
@emretimurokurlari
Kuklacı
KuklacıEmre Timur · Az Kitap · 202464 okunma
179 syf.
·
Puan vermedi
·
196 günde okudu
Gülmekten yerlere düşerek okuduğum hikayeyi aşağıya bıraktım. Bir kaç hikayeyi saçlarım kafama batıyormuş gibi hissettirdiğinden yarım bıraksam da... Bu abimizle muhabbet etmek isterdim doğrusu tabi iyi bir zamanında sülüğü olmak hoş olurmuş :))) Mesela at yarışında tutturduğunda, hayata daha az sinirli bir anında :)) Bir de size nasıl
Sıradan Delilik Öyküleri
Sıradan Delilik ÖyküleriCharles Bukowski · Parantez Yayınları · 20181,345 okunma
Reklam
360 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Kitap Yeşilçam tadında ilerlerken konusu da biraz "arkadaşımın aşkısın", biraz 'ölüyorum anlasana' halleri aslında. Bana kalırsa ortadaki aşk tutkulu gibi dursa da Suad'ın evliliğindeki sıkıcılık ve Necib'in hayatındaki boşluktan kaynaklanıyor. Bide o dönemde akıllı telefon olmayınca eldiven saklayarak bakışlarla anlaşıyorlar galiba. Şaka bir yana ilk psikolojik roman olması özelliğini taşıdığı için sayfalarca Suad'ın süzülüşü Necib'in bakışının tahlilini okuyoruz. Durum ve psikoloji üzerinden ilerliyor ama ilk defa sıkılmadan okudum çünkü hep gözümde nostaljik bir film canlandı. Diğer taraftan arka planda Osmanlı'nın son dönem sosyal durumları ve aile hayatı, evliliklerde gerçekte karı koca ilişkileri de gayet güzel anlatılmış. Mesela güzel başlayan bir evlilikteki durağanlık dahası kadının maruz kaldığı psikolojik şiddet yine de evini bırakmayışı, ailede baba figürü, arkadaşlıklar beni düşündüren mevzular oldu.
Eylül
EylülMehmet Rauf · Bordo Siyah Yayınları · 201839,9bin okunma