344 syf.
·
Puan vermedi
·
39 günde okudu
"Senin hayatının benim kağıdıma düşen yazısı bu..."
Nazan Bekiroğlu üslubunu "Nar Ağacı" ile sevmiştim. Lâkin Mücellâ'nın, Nar Ağacı'nın gerisinde kalmış, pasif ve meraksız ilerleyen bir kitap olduğunu söylemeliyim. Romanda yer yer Nar Ağacı'ndaki bazı unsurlara da rastlıyoruz. Meselâ; harbe gidip kendisinden haber alınamayan, şehit olduğu yıllar sonra öğrenilen İsmail'in hikâyesinden bahsediliyor. Benzer unsurlara rastlamakta, romanın yine aynı şekilde Trabzon'da yaşanan olayları içermesinin büyük payı var tabii. Mücellâ'daki karakterler hepimizin hayatından âşinâ olduğu kadınlar, genç kızlar ve çocuklar... Karakterlerin kendi hayatınızda tanıdığınız birilerini çağrıştırması o kadar samimi geliyor ki, okurken hayatınızda bir geçmişe, bir âna yolculuk ediyorsunuz. Kelimeler ile çizdiği tabloların renk cümbüşünde kayboluyorsunuz yine. Cumhuriyetin ilk yılları, dünya savaşları ve kıtlıklar, çok partili rejime geçiş, 27 mayıslar, 12 martlar... Nohut kahvesiyle aşınan yıllar. Değişen dünya, değişen Türkiye, değişen yaşamlar ve bu süreçte bu değişimlerin birçoğundan bihaber olsa da değişen Mücellâ'nın öyküsü. Kendi sözleriyle: kendisi için değil başkaları için yaşanmış, yapayalnız tükenmiş bir hayatın öyküsü. Sıradan bir yaşamın sıradışı bir anlatımı. Elinize sağlık Nazan Hocam...
Mücellâ
MücellâNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202110,2bin okunma
608 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
95 günde okudu
Söze nereden başlasam, hangi kelimeyi seçsem içimdeki derdi doğru anlatabilirim? Kitap beni yerle bir etti. Kitaba ilk sayfalarda alışmakta zorlandım yalan değil, yedi kişinin farklı farklı fakat aynı sorunlarla dolu hayatlarının kesişme hikayesi bazen odaklanmamı zorlaştırdı. Bu benim okuduğum süre zarfında hayatımda yaşadığım bazı sorunlardan da kaynaklıydı tabi, bazı günler üst üste bir sayfa bile okuyamadım. Her neyse, kitaba alıştıktan sonra kalbime öyle bir sızı oturdu ki. "İnsan insanın kurdudur" hemde binlerce asırdır. İnsanın acımasızlığı, merhametsizliği, olayları kendine göre çevirmesi. Bilmiyorum. Kitap o kadar insana özgüydü ki okurken üzüldüm utandım ağladım. Neden dedim, bu kadar kötüyüz ve yüzyıllar boyunca degişemedik. Kitabı çok sevdim, hayatıma dokunan bu yedi + bir kişi ve bir köpek. Bana çok şey kattı. Herkese öneririm.
Kehribar Geçidi
Kehribar GeçidiNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20214 okunma
Reklam
536 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Bu kitabı nasıl bu kadar geciktirmişim…
Hikaye bir akademisyenin nine ve dedesinin izlerini sürerek onları tanımasını konu ediniyor. Ancak bu uzun soluklu ve sınırlar ötesi bir hikaye. Osmanlı’yı, İran’ı, Rusya’yı, Azerbeycan’ı bir araya getiren. Savaşlar, devrimler, seferler, işgallere şahitlik eden bir hikaye. Kavuşmanın tüm bunlara dahil olduğunu ve tüm bunların vuslat için tespih boncukları gibi bir bir sıralanarak kader olduğunu gördüğümüz bir serüven. Settar Han ve Zehra’nın hikayesindeki vuslatın hazzını böylesine tatlı ve orijinal kılan da muhakkak ki yazarın kabiliyeti. Öncelikle dil, yazarın Türkçesi o kadar berrak ve derin ki okurken çoğu zaman cümlelerin içindeki güzellikleri toplarken buldum kendimi. İkinci husus sınırlar ötesindeki mekan ve tarihsel akışı büyük bir tesirle okuyucuya geçirebiliyor. Resmen fotoğraflar sayesinde zamandan ve mekandan kopuşunu okura da yaşatıyor. Şöyle bir izahta bulunayım, bir İran Azeri’sinin, Rusya’ya bakışı ve o milletin onu bakışını ne kadar detaylı hissettirebilirsiniz okura. Oranın edebiyatını, siyasetini, sosyal ilişkilerini bir karaktere nasıl giydirebilirsiniz. Bu geniş bir müktesebat ister. Yazar bu konuda beni defalarca şaşırttı. Ayrıca yan karakter derinliklerini de bu araştırma ve birikimleri sayesinde kuvvetlendirmiş. Daha uzun yazabilirim ama kitaba ait çok da detay vermek istemiyorum. Keşke daha önce okusaydım dedim. Ve tekrar okumam gerektiğini düşünüyorum.
Nar Ağacı
Nar AğacıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202127,6bin okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
Nazan Bekiroğlu ne yazarsa keyifle okurum. Anlatımını çok beğeniyorum. Mücella gibi 3 kız vardı eski mahallemizde onların hayatına yakından şahit olmak gibi. Mücellanın tüm duygu ve düşünceleri, hayata bakış açıları, hayalleri, hayal kırıklıkları ile yaşadığı dönemin sosyal yaşantısını güzel bir şekilde harmanlamış.
Mücellâ
MücellâNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202110,2bin okunma
536 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
"Sen öyle cağırmasan ben böyle gelmezdim." Ne yazacağımı ne söyleyeceğimi bilemediğim bir hikayenin içinden çıktım. Kitaba ilk başladığımda okumakta zorlansam da bir noktadan sonra su gibi akıp gitti. Önce Setterhan sonra Zehra girdi kalbime. Ah setterhan! Azam'ın kazazedesi, Sofya'nın kafası karışık âşığı,
Nar Ağacı
Nar AğacıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202127,6bin okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Yazar kitabın sonunda sonu en baştan mutsuz bittiği belli kitap diye tabir ediyor. Evet sonu baştan belliydi ama asıl merak ettiğim ise Mücellâ'nın neler yaşadıklarıydı. Kitapta o kadar çok insanla karşılaştı ki her defasında Mücellâ'nın kendi hayatında baş rol olacağı anı bekledim. Her anda ümit edip belki birazdan diye diye kitabın sonuna geldim. İçimizden birini ya da birilerini anlatmıştı Nazan hoca. Mücellâ, ona çizilen sınırlar içerisinde yaşamış bunları farkettiğinde ise zaman yolculuğunda çok yol katetmişti. Bu yolculukta ise duyguları, olayları nasıl bu kadar güzel kaleme aldığını hayranlıkla okudum. Ve yine tadı damağımda kaldı kaleminin. Yüreğine sağlık hocam. Peki kitap nasıl mıydı? Tek kelime ile mükemmel
Mücellâ
MücellâNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202110,2bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.