Umut dağıtmayı seven, hikayelerini hiç mutsuz bitirmeyen usta İngiliz yazar Dickens'ın biyografi türündeki tuğla romanını bitirip geldim.
Önce yetim kalan David Copperfield'ın kısa bir süre sonra da öksüz kalması ile üvey babası ile yaşadıklarını, yatılı okul sürecini, çevresini, arkadaşlarını, eğitim hakkının elinden alınmasından sonra hayatta kalma çabasını ve büyümesini, olgunlaşmasını, arkadaşlarını ve aşk hayatını, iş yaşamına giden süreci...bir hayatta ne yaşanıyorsa David'in kendi ağzından anlatırcasına okuyorsunuz. Açıkçası bir insanın yaşamı. Geçen ay yazarın Büyük Umutlar kitabını okudum ve orada yer alan başkarakter ile David arasında, konu, anlatım hatta yaşadıkları ve karakterlerin kişilik özellikleri arasında o kadar çok benzerlik fark ettim ki, bir kitabın iki farklı versiyonunu okuyor gibi hissettim. Yazarın en sevdiğim yönü de sanırım umut veren özellikte kitaplar yazmış olması. Çok fazla ayrıntıya ve betimlemeye yer verildiğini de söylemem gerek. Bana kalsa 1104 sayfalık bu kitapta max 300 sayfalık olay vardı..