Kitaplarını beğenerek, merakla okuduğum, her kitabını gözlerim dolu dolu bitirdiğim yazar Gülseren Budayıcıoğlu'nun kaleminden Günahın Üç Rengi. Yine çok beğendiğim bir kitap oldu.
Yazar hastalarıyla yaptığı görüşmelerden derlediği notlarıyla onların sıradışı,okunmaya değer sonunda mutlaka bir ders çıkarılacak hayatlarını, öykülerini bizlere sergiliyor. Kitapta adında da geçtiği gibi 3 ana karakter ve onların bazı yakınları olarak yan karakterlerin hikayesi yer alıyor.
Karakterler.
Üç kuşak sürüp gelen fahişeliğin ruhunu paramparça etmiş acılı anne Meliha...
Genç ve yakışıklı bir genç olan Salih'in mazoşizmin acısıyla renklenmiş dünyası. Bu acıdan alınan haz, ölüme yaklaştıkça hissedilen doyum...
Yaşlı,göbekli bir holding patronu olan Şevket Ağa'nın cinsel tercihi nedeniyle varoşların kasketli orta yaşlı erkeklerinde aradığı yakınlık.
Kitabı okuduktan sonra bir kez daha insanları asıl kimliklerini bilmeden, onları tamamen tanımadan, anlamadan yargılayıp, kınamanın, dışlamanın ne kadar kötü bir şey olduğunu anladım. Kitap insan denen muhteşem ve bir o kadar da karmaşık varlığa ait sahici yaşam hikayeleri sunuyor. Bazen dehşete kapılacak, çoğu zaman da hüzünleneceksiniz.