Fantastik kitaplarda ya da "çağdaş edebiyatımızda" serilere alıştık. Nedir ne değildiri artık herkes biliyor, sebepleri de. Polisiye gerilim kulvarında seri anlayışı (hep değil genellikle) biraz farklılık gösteriyor,karakter devamlılığı olarak sürüyor. İşlenen suç ve suçlu değişiyor, kitaptaki başkarakter, ki bu da adaleti temsil eden kanun uygulayıcı, sabit kalıyor. "Buzdaki Kız" tam da bu türden. Zira serinin ilk kitabı olduğu ön kapakta "Bir Dedektif Erika Foster Romanı" diyerek beyan edilmiş durumda.Çok mu polisiye okudum, yoksa "deha" seviyesinde zeki miyim bilmem, yine çok tahmin edilebilir buldum. Bu kız furyası "kayıp,sessiz,hiçlikten gelen, trendeki" şeklinde bitmek bilmez bir liste zaten. Kadın dedektif karakteri sevdim, muhtemelen gelecek kitaplara da şans veririm, ama..? Tahmin edilebilirliğinin yanısıra, kurgu zayıftı. Yanıtsız sorular vardı, ki bunlar dedektifin gelecek kitaplarda açığa çıkacak kendi sırları vs değil, o an cereyanı eden suç üzerineydi. Hım bu sebep mi şimdi, e iki çift bot görülmüştü birini neden netlemedin, tecavüze uğradı mı falan da filan da yaniBir de yine merakımdan yayinevine sormak istiyorum, neden İngiltere'de geçen bir kitapta, para birimi olarak lira kullanılıyor. Bu baskı ya da redaksiyon hataları küçük ama, sinek misali.. Geldim tavsiye edip etmediğime, iyi bir polisiye takipçisiyseniz biraz zayıf gelebilir, fekat emsalleri arasında ben okunası buldum. Yazanın ileriki kitaplarda keskinleşmesi olasılığını da hiçleştirmiyorum. Minimal beklentilerle tavsiyemdir