Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Yolları kesişen çok fazla acı çekmiş iki kadının hikayesi bu .Rusya'nın işgal ettiği Estonya da insanların sürgüne mahkum olduğu acılar çektiği bir hikaye .Bir tarafta sevdiği adamı kaybetmemek uğruna Rus bir subayla evlenip sevdiği adamı kocasından gizli evinde saklayan Aliide ,diğer tarafta okumak için gittiği Almanya'da mafyanın eline düşüp tecavüzlere maruz kalan ve hayat kadını olmak zorunda bırakılan Zara .İkisi arasındaki bağ onları birbirine yaklaştırdı.Sofi Oksanen ilk kez okuduğum bir yazar .Başlangıçta anlamakta biraz zorlanmış olsam da sonradan kitap çok akıcı , anlaşılır bir hal aldı .Keyifli okumalar.
Saçları doğaüstü bir hızla uzayan ve insanların saçlarını koklayarak yalan söyleyip söylemediklerini, tehlikeli olup olmadıklarını, hastalık taşıyıp taşımadıklarını anlayabilen bir kadının, annesinin trajik ölümünün ardından başına gelenler anlatılmış.
Yazar, okuruna saç sektörünün de mafyasının olabileceğini öğretmekle birlikte; yasa dışı taşıyıcı annelik ve bebek çiftliklerinin saç endüstrisiyle kesiştirmesiyle zorlama hissiyatı uyandırmış bence.
Anlatımın kendisinden mi yoksa çeviriden mi kaynaklandığını çözemediğim bir tutukluk vardı kitapta; sayfaların birbiri ardına akıp gitmesini ciddi anlamda sekteye uğrattı maalesef.
Kocaman bir sitem de yazarımız vasıtasıyla aynı hataya düşen, düşebilecek olan, düşesi mantıklı gelen yazarlarımıza ve yazar adaylarımıza gelsin: "Hikâyeyi işleyip işleyip finalini 2 sayfaya sığdırmak da nedir allasen! Yazarken mi sıkılıyorsunuz yoksa taa en başından mı karar verdiniz okura bu kötülüğü yapmaya? Her şeyin birbirinin laciverdine döndüğü şu zamanlarda, kitaplara sığınan insanlardan bu kadarcık tatmin duygusunu esirgemek nasıl hissettirdi kendinizi?"
Kısacası, "özgün bir konu, anlatım ve final vasıtasıyla yaratıcısı tarafından nasıl katledilir?" sorusuyla beni başbaşa bırakıp giden bir okuma deneyimi oldu.
Korkunç bir klinik ,tehlikelere karşı uyarı veren doğaüstü saçlar
Merhaba kitap dostları !!!
Uzun süredir ismini duyduğum bu eseri ,nihayet ben de okuyup bitirdim,sanki kitap okumadım da , olağanüstü senaryo ile yazılmış bilim-kurgu filmi izledim,ama ne yalan söyleyeyim , heyecanı, serüveni,korkuyu,aksiyonu kitabın en başından sonuna kadar yaşadım... Bu eser eğer sinemaya uyarlanırsa izleyicisi çok olur... Anita isimli bir kadının kendini metro treninin altına atarak ,feci ölümüyle başlayan sırlarla dolu hayatı ve ailesi , sırlarla dolu Lambert' in korkunç kliniği , Eva ve Norma' nın günde 1 metre uzayan saçları ,bu saçların duygulara , yaşananlara göre hareket etmesi , Norma'ya yaklaşan insanların iyi ya da kötü niyetli olup olmadıklarına karşı uyarması , gerçekten olağan dışı bir yapıt ,tek eksisi sanki eser yarım kaldı ... Bana kalırsa bu eser Norma 2 olarak seri şeklinde devam edecek gibi ... Kötü ve korkunç karakterli , Lambert'in ölüp ölmediğine dair şüpheli bir son ,sanki okuyucularda devamının geleceğine dair bir ip ucu gibiydi... Eğer Norma 2 çıkarsa eminim ilk okuyucularından olacağım...
Okurken sinema tadını yaşayacağınız bir esere hazır olun ve öyle başlayın...
Gelsin atıştırmalıklar ,gelsin içecekler
Keyifli vakitler dilerim, tüm okuyuculara
Sonunda kitabı bitirebildim. Yazarın diğer kitabını okuduğumda beğenmiştim, bunun da öyle olacağını düşünüyordum ama olmadı. Yine konusu Sovyet Rusya döneminde Estonya da yaşayan ve bir sürü zorluklar çekmiş insanları ele almış. Anlatımı aşırı karmaşıktı. Farklı insanlar gözünden anlatımlar var ama bir bağlantıları var mı ne nedir insanı çok zorluyor. Yazarı tanımak isterseniz diğer kitabını tavsiye ederim.
Sofi Oksanen'in kaleminden okuduğumuz eser; biri genç diğeri yaşlı iki kadının birbiriyle yollarının kesişmesi sonucunda geçmişte yaşanan acı olayların bugüne uzanan yolculuğunda yaşanacak olan dramın parçaladığı hayatları anlatıyor. İki karakter üzerinde yoğunlaşan kitap; aynı zamanda sadece 'Roman' özelliği olması dışında
Acı
Roman, Estonya'nın tarihsel ve siyasi bağlamında geçiyor ve 20. yüzyılın ortalarından sonlarına kadar olan dönemi kapsıyor.Aynı zamanda kadınların yaşadığı zorlukları ve travmaları ele alıyor. Ana karakter Aliide Truu'yu Sovyetler Birliği'nin baskısı ve Estonya'nın bağımsızlık mücadelesi sırasında yaşadığı acıları anlatan bir karakter olarak görüyoruz.