Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
Hüseyin Rahmi çok sevdiğim bir yazardır. Nüktedan ve eleştirel dili beni kendine çeker. Hem gülerek hem de düşünerek okurum kitaplarını. Pek çok kitabı yeniden basımlarla çok satmış ve kitlelerce tanınmıştır. Fakat boşanmış kadını daha önce hiç bir yeni basımda görmemiştim. Görece daha az meşhur bu kitabı hemen okumaya başladım
Kitap oldukça
Jean Paul Sartre ile Simone De Beauvoir ile 20.yy'a doğru yolculuk yapmaya hazır mısınız? 20.yy'daki Fransa'daki yeni akımların gelişmesini sağlayan iki kişinin hayatlarını ufaktan ziyaret edelim.
Varoluşçuluk akımının temsilcisi Jean-Paul Sartre ile başlıyoruz yolculuğumuza. İlk başta varoluşçuluk akımını kısaca anlatmam gerektiğini
hisst hişt sakin ol, sinirlerine hakim ol :)
Dedim acaba yasarken objektif olamadim fazla mi sinirlendim bir de sonradan okuyayim hakli miymisim sinirlenmekte. Cok hakliymisim, hatta az bile tepki gostermisim... Arada kacirdigim olaylar, medyaya yansimayan seyler de olmus. Kitap son 20 yildir Turkiye'de yasanan trajik olaylari kisa ozetlerle bölümlere ayirarak anlatiyor. Zaman zaman elimden birakip sakinlesmem gerekti...
Murat Hoca
Evvela Yazarımız Mehmed Niyazi Hocaya Allahtan Rahmet yakınlarina sabırlar diliyorum.
Bizde bu güneş gibi çekiliyoruz.
Bizden sonra kavga olmayacak..
Mânâ kalmayacak ki kavga olsun...
Necip fazıl kısakürek
Kitabı bitirince Üstadın bu sözleri geldi aklıma..çünkü ne yaşarsa yaşasın ilimden,
irfandan, insan olmaktan ve insan kalmaktan vazgeçmeyen
Yenişehir’de Bir Öğle Vakti Adlı Eserin İncelemesi
Sevgi Soysal’ın "Yenişehir'de Bir Öğle Vakti" adlı eserinde anlatıcının Ankara’nın Yenişehir semtindeki kavak ağacını betimlemesiyle başlayan ve kavağın devrilmesiyle sona eren olay örgüsü, yaşlı bir kavak ağacı etrafında gelişir. Türk destanlarında sığınak, aile ve devlet yönetimi gibi nitelikleri aktarmada sıkça kullanılan ağaç
Merhabalar,
Arkeolojiye merak duyanların bir çırpıda okuyacağı bir kitap diyebilirim. 10.000 yıl öncesine gidip geldim, taş devri insanlarını mağarada yaşıyor zannederken bıraktıkları izlerde kültürel bir mirasa sahip olduklarını gördük.
Bir gün bir tarla sürüyorsunuz ve değişik işlenmiş figürlü bir taş buluyorsunuz. Onu bölgenin müze müdürüne götürüyorsunuz ve müze müdürü ilgilenmemekle beraber taşı alıp depoya kaldırıyor. Tıpkı Şavak Yıldızın hissettiği gibi hayal kırıklığına uğruyorsunuz ve tabii yıllar sonra Klaus Schmidt görüyor heycanlanıyor ve kaI çalışmaları için girişimlerde bulunuyor.
Göbeklitepe,
Tapınak mı?
Kutsal bir toplanma alanı mı?
Devasa bir gömme alanı mı?
Gözlemevi mi?
Burçlarla alakası var mı ve ya bir şaman ayini ile?
Bedensİz kafataslarının anlamı ne?
İnsanlar neden kafasız olarak figürlenmiş?
hayvan figürleri ne anlama geliyor?
En eski tapınak mı en eski kurban yeri mi?
Timsah görmeden timsah heykeli nasıl yaptılar.?
Peki insanlar metrelerce yükseklikte ve tonlarca ağırlıkta bu taşları nasıl yaptılar ve binbir emekle dikip sonra neden gömdüler?
Bu kitapta Göbeklitepe, çatalhöyük, nevali çori ve yakınlarında bulunun diğer kazı çalışmalarını da okuyoruz. Yazar tezleri ve antitezleri birlikte vermiş. Mesela burası bir tapınak alanı diyenleri görüşlerini de okurken karşıt görüşleri de okuyabiliyorsunuz.
Ben hayretler içinde kaldım. Avcı toplayıcı insanların çok ötesinde kavramlar.
Sanırım taş devri insanları burada muhteşem bir dünya inşa etmişler.
