Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Dikkat spoiler içerir.
Kat Novak, yalnız ve güven problemi olan bir adli tıp uzmanıdır. İş arkadaşı Clark tatile çıktığında bir Jane Doe vakasını inceleme işi ona kalır. Kolunda iğne izleri vardır ama şırınga bulunmamıştır. Polisler Skyes ve Ratchet ondan yardım ister. Uyuşturucunun türünü temel testlerde bulamazlar ancak bir kibrit kutusunda Cygnus kimyasal ürün şirketinin sahibi Adam Quartnell'e ulaşırlar. Cesedi kontrol için gelir ve tanımadığını söyler. Bu arada şehirde belediye başkanı Sampson ve Kat'in eskç kocası savcı Ed büyük bir kampanya düzenlemektedir. Adam ile beraber toplantılara dahil olur. Skyes ve Ratchet yeni ortak olmuşlardır. Bu uyuşturucunun özel bir mal olduğu ve Cygnus firmasından çıkması şüphesi akıllarda kalır. Adam ise ölen kızı kayıp olan kendi kızı Maeve sandığı için geldiğini söyler. Güney Lexington semtinde bu maddeden ölen başka kızlar da ortaya çıkar. Kat'in evine bomba konulur. Bu yüzden Adam ile kalmaya başlayan Kat onunla yakınlaşır ama parası ve sosyal statüsü yüzünden bir de yanındaki kadın yüzünden kendini geri çeker. Sonra bir kadının daha bilgisine ulaşırlar. Clark'ın baktığı kadın olan Marilyn daha önce ölmüştür. Ama penceresinden bir olayı görmüştür. Cygnus çalışanlarından olan Hester de öldürülmüştür. Onu 1 sene önce kenevirden dolayı alan ama serbest bırakan polis de çatışmada ölmüştür. Acaba katil kimdir ve bu cinayetleri neden işlemiştir? Kat ve Adam bu işten sağ salim kurtulabilecek midir? Lexington sahibi Jonah'ın kadını olan Maeve babasını affedecek midir? Kat ve Adam arasındaki ilişkinin bir sonu olabilecek midir? Keyifle okunan bir roman.
760 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba arkaşlar uzun ve zevkli bir okuma oldu. En baştan söyleyeyim kitabın kalınlığı gözünüzü korkutmasın, çok hızlı akıyor. Kitabı altını çizerek ve notlar alarak okudum. İlk cildi bitti, darısı ikincisinin başına.
Alexandre Dumas on dokuzuncu yüzyılda yaşamasına rağmen, on altı ve on yedinci yüzyılları anlatan üç yüzden fazla roman yazmış.
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202026bin okunma
1,5 ay önce başladığım seriyi bitirmenin ve rahatlamanın mutluluğunu yaşıyorum. Asla bitmeyecek gibiydi. Bu kitaptan kaynaklanan bir şey değil ama. Okurken RS saçmalığına girdim. Uzamasının sebebi bu bence.
-spoiler-
1. CİLT
Denizci olan Edmond Dantes, birinci kaptanın ölmesiyle onun yerine geçer ve gemiyi limana sağ salim yanaştırır. Kaptan
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202026bin okunma
Devran'a Dair
Selam dostum !
Selahattin Demirtaş'ın Devran kitabını incelemeden önce Demirtaş hakkında birkaç cümle kurmak isterim : Demirtaş malum tutuklu ve beş yıldır cezaevinde, üstelik de AİHM kararı dahi yok sayılarak. Ülkede yargının çoktandır siyasallaştığı ve özellikle de siyasi davalarda hukuki değil siyasi hükümler verildiği de malumun ilanı.
Dikkat spoiler içerir.
Jonah Whitehawk çocukken karıştığı bir suç nedeniyle o zamanın polisi Boyd tarafından yakalanmış ve onun sayesinde düzgün bir hayata başlayıp, çok zengin bir adam olmuştur. Yıllar sonra Boyd polis müdürü olur ve onu makamına çağırır. Jonah'ın kulüplerinden birinde misafir olan 6 kişinin evleri soyulmuştur. Bu yüzden kulübe bir polis sokulacaktır. Bu polis de kızı Allison'dur. Alison güzel bir kadındır ve Jonah hiç istemese de aralarında bir yakınlaşma olur. Kulübe garson olarak giren Alison, çalışanlar Will Sloan, Frannie, Beth, Jan gibi isimlerle tanışır. Bir gece yine bir kadının çantasının karıştırıldığını fark eder. Acil bir plan yaparlar. Soyguncular tespit edilir. Çıkan çatışmada kadın öldürülür ama adam kaçar. Kadın adamın kardeşidir ve içersen bilgi sızdıran Jan'dır. Jonah, Allison'a sarkıntılık eden eski sevgilisi ve savcı yardımcısı Dennis'i de hacamat ettikten sonra bu işe iyice eğilir. Resmen sevgili olan Jonah büyük bir kavgadan sonra Allison'un sülalesi ile tanışır. Acaba hırsızı yakalayabilecek midir? Allison ve Jonah bu işten sağ salim kurtulabilecek midir? İlişkileri nasıl devam edecektir? Sıkılmadan okunan bir roman.
Sarmaşık, Şebnem İşigüzel'in, Öykümü Kim Anlatacak'tan sonra okuduğum ikinci kitabı... Kitap bittikten sonra vardığım kanaat, kesinlikle bazı insanlar sadece yazmalı. Onlar bu dünyaya yazma misyonunu tamamlamak için gelmeli. Zekâsını aktarmalı satırlara, satırlar gezdirmeli insanı sayfaların arasında...
İşigüzel de bence yazma eylemini en iyi
Bji Selahattin abi, mirovê bi dilek xweş
Tamamiyle gerçek hikayeler, Kendi gerçekliğinizi sorgulatabilir.Önyargılarımızı kontrol altında tutabilmenin önemli bir önkoşulu da anlamaya çalışmaktır. Anlamaya çalışınız.
Savcı Salim Beyin vicdanı,Devran Sürgücü’ye yapılan işkenceler,fakirlikten donarak ölen bebek,çayır çimen Mühendisi,utanan kapkaççı,direnen Seval ve izlemekle yetinen atanamayan fizikçi,yürekleri dağlayan yoksulluk ve Baran’ın Beşiği,şerefsiz kaymakam kandırılmış halk,avm emekçilerinin asıl yüzü,muhafazakar insanların iki yüzlülüğü ve en sonda Cizre bodrumlarını anlatan toplumda daha neler neler olabileceğini düşündürten vicdanınızı topluma bakış açınızı değiştirecek öykülerden oluşan muhteşem bir kitap.içinden geldiği toplumun insanlarını, sorunlarını, hayallerini, özlemlerini, yaşam mücadelelerini, insanca var olabilme isteklerini biliyor. ve bunu büyük bir duyarlılıkla öykülerine yansıtmış. bji Selahattin Abi, mirovê bi dilek xweş..
"İnsan kalabilmek"
Insanın içini ısıtan kimi zaman güldüren hikayelerden oluşuyor kitabımız. Önyargılı olanlar bu kitabı okumayarak Çok şey kaçırıyorlar. Lütfen ön yargılarınızı bir kenara bırakın ve bu kitabı okuyun...
Özgür olman dileği ile " Selo başkan"
Tamam, ateş düştüğü yeri yakardı ama hayat olduğu gibi devam etmemeliydi.
Uzayın boşluğuna savrulup yok olmuyordu acılar....
“Gün Olur Devran Döner” de Savcı Salim Beyi, işkencede ölen çoban Devran’ın çakmak çakmak olmuş gözlerindeki dehşeti yıllar sonra oğlunu ölümün kıyısından döndüğünde görebilir. Yüce çıkarlar gözetilerek düzenlenen sahte otopsi raporunun altına attığı imza vicdan azabına dönüşür yüreğinde. Utançtır.
“Ardiye” de kışın her şeyin buz kestiği gecenin ayazında sobada yakacak odun alamadığı için soğuktan donmasına mahallede Orhan’dan başka kimsenin umursamazlığının yok ettiği küçük bir bedendir.
“Direnmek Güzeldir” de sevgilinin yanında omuz omuza haksız isten çıkarmalara direnemeyip korkunun girdabında yok olup giderken onun yüzüne savrulan yolunmuş saçlarıdır.
“AVM” de ailesine bakmak zorunda olan Zeynep’in her sabah şefin onur kırıcı tırnak kontrollerinde içindeki sesi bastırması, Zeynep’in öfkesinin en sonunda arkadaşına yapılan haksızlığa boyun eğmeyip isyana dönüşmesinin gururudur. Hakların aranacağına dair umuttur.
“İnsan Kalabilmek” de Ege’de boğulan binlerce mülteci, Cizre’de bodrumda yananlar vardır bir de o insanların acılarına yabancı, insan olabilmeyi Bodrum’da yanmak olduğunu düşünen insanlardaki anlaşılmaz duyarsızlıktır, yürek yakan bir sorudur: bodrumda yananlara yanmayana insan denir mi?