14 Ekim 1906 tarihinde Mısır’ın Buhayre vilâyetine bağlı Mahmûdiye kasabasında doğdu. Babası, el-Fetḥu’r-rabbânî li-tertîbi Müsnedi’l-İmâm Aḥmed b. Ḥanbel eş-Şeybânî adlı eserin müellifi olan ve geçimini saatçilikle sağladığı için Sââtî lakabıyla tanınan Ahmed b. Abdurrahman el-Bennâ’dır. İlk öğrenimini babasından gören Hasan, sekiz yaşında
Mal ve Idaresi'nin Usülü Hakkında
İslam yönetim tarzının dünyanın tanıdığı en iyi tarz olduğunu ve insan yapısı yönetim tarzlarının İslam'ın görüşü yanında hiçbir öneminin olmadığını anlatmaktadır. Eser, bu bağlamda gerçekten de önemli bir boşluğu doldurmaktadır.
Sayın Ömer Aydın Hocamız,bu eseri gayretli ve başarılı bir şekilde tercüme
Şurânın Fazileti Hakkında
Elinizdeki eser, İslâm yönetim tarzında özellikle şurâya verilen önem üzerinde durmakta, şurânın faziletinden ve faydalarından bahsetmektedir. Eser, bu bağlamda gerçekten de önemli bir boşluğu doldurmaktadır.
Udeh, kitabın yazılış gerekçesini şöyle açıklamaktadır: "Ben bu kitapta, İslam'ın yönetim görüşüne ve şûrâ
Müslümanların zaaftan zaafa düşmeleri, bir cehaletten diğerine geçmeleri ve içinde bulundukları halin asıl sebebinin islam nizamını bilmemeleri, onun mükemmelen ve hakkıyla uygulanmasını ihmal etmeleri olduğunu, bozuk beşeri sistemlere sarılmaların kendilerine ifsat ettiğini, kendilerine zayıflığı ve zilleti aşıladığını bilmemeleri Bir Müslüman olarak bize gerçekten üzüyor
Abdulkadir Udeh Bu risalesin yazmasında ki asıl amaç batıl eğitimlerden geçmiş aklının,ruhunun buhran içinde olan kardeşlerimize itafları vardır.
İslamın getirdiği hükümler iki kısımdır. Birinci kısım, dini oluşturan inanç ve ibadetle ilgili hükümlerdir.
İkinci kısım ise devletin ve toplumun oluşturması , kişisel ve toplumsal ilişkilerin düzenlenmesi sağlanacak olan hükümlerdir.
Eser kısa ama hakikatle dolu olması sizi celbedecektir. Özellikle bazı yerlerinde parantez açıp sizlerde fikrinizi , olaya bakış açınızı yazmak veya örneklendirme yapmak isteyeceksinizdir. Şahsen bende öyle oldu ki hazineleriniz sizden sonra okuyacak emanetçileriniz varsa bunları yapacaksınızdır.
Vesselam…
Cennet Mekan Abdulkadir Udeh hocamız küffara karşı hem ilmi hemde bedeni olarak savaşmış ve bu uğurda şehadete yürümüştür.. İstiklal ve hürriyet davası uğruna bir çok eser kaleme almış, bulunduğu toplumdan hariç, diğer müslüman ülkelerde ki küffar ve firavun zihniyetlerle nasil savaşmamız gerektigini ayet ve hadislerle delillendirmiştir.. Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenleri kâfir saymıştır..(Maide Suresi:44) Bizim gibi müslümanlar için bu küffara karşı boyun eğip susmamız yeterde atar.. İhlâslı ve samimi bir şekilde inanmayıp malayani davranırsak ki, davranıyoruz selin önündeki çer çöpten hiçbir farkımız yok..İslam dini ile amel ve itaat etmediğimiz müddetçe başımız eğik ve rüsva durumlarda kalmamız hep baki olacaktır.. Hâk gelip batıl zail olur vecizesi hep sözlerde ve duvarlarda yazı olarak kalmaya devam ediyor!!!
