Bir kadın, hayat yorgunu. Bunalmış biraz, içi de sıkılmış.
Bir kitap almış, üzeri gelinciklerle dolu iç açıcı. Hayat Güzeldir demiş yazar. Okuyalım bakalım güzelmiymiş hayat diye düşünmüş.
Kısa, yalın, şiir gibi yazılmış iyilik dolu hikâyecikler.
Kâh gülümsemiş kâh hüzünlenmiş.
Çiçekleri, ağaçları, kırları severmiş. Bazen onları okşar, konuşur hatta öpermiş bile.
Yazar da hikayelerinde bunlardan bahsedince kalbini fethetmiş bizimkinin.
İçi açılmış, iyiler de var elbet demiş okudukça. Umut dolmuş yüreciğine.
Koymuş kitabı başucuna, kıvrılmış yatağına.
Hülyalara dalmış, çıkmış bir ağacın dallarına...
Hayat güzeldir...
"Güzellik böyledir; çocuk da olsa, yaşlı da olsa, dilinden anlayanı yüreğinden vurur."