Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Ah Aliye'm...
Halide Edip'ten okuduğum ilk kitaptı. Dilinin ağır olduğunu biliyordum. Keşke günümüz türkçesini bulsaydım ama maalesef bulamadım. Kitabın konusu genel olarak güzeldi. Meslektaşımın yani bir öğretmenin başına gelenler beni çok etkiledi. O zaman da bu zaman da öğretmene yeteri kadar değer veriliyor mu diye düşünüyorum. Özellikle kadın ve işini düzgün yapan öğretmene... Kitabı tavsiye ederim ancak normal hali ağır olduğu için kelimeler yordu. Günümüz türkçesi hali okunabilir.
Kurtulus Savası sırasında isgalci düsman kuvvetlerine karsı çıktıgı halde bir iftira sonucu padisah yanlısı kisiler tarafından linç edilen Aliye ögretmenin öyküsü.
Aliye dikenler arasında açmış bir gül, bir kurtuluş fikridir...
Aliye gibi insanlar oldukça, bu vatana gönül vermiş, onun için çalışıp yine onun için ölen insanlar oldukça, onlarca Hacı Fettah olsun yine de emellerine ulaşamayacaklardır.
Vurun Kahpeye yazardan okuduğum ilk kitaptı. Ve oldukça da beğendim. O yıllarda Yunan işgalinde olan Anadolu topraklarını, oradaki insan profillerini, o insanların çektikleri
Kitabın akışını maalesef beğenmedim.HalideEdip'in SİNEKLİ BAKKAL VE VURUN KAHPEYE HANDAN romanlarını okuduktan sonra sürükleyiciliğini zayıf bulduğum bir kitap oldu.Sonra baktım ki genel itibari ile yazım sırası önem arz ediyor.Yani Halide ablamızın çıraklık eserinini kalfalık ve ustalık diye tabir edebileceğimiz eserlerinden sonra okursak attan inip eşeğe binme hissiyatını yaşatıyor.Zülfü Livaneli'nin tüm kitapların okumuş biri olarak söyleyebilirim ki Arafatta bir çocuğu okuyunca bu ne şimdi bu da kitap mı yahu dedim.Yani dostlar kıssadan hisse genel olarak yazarların ilkimsi romanlarını ya ilk başta okuyalım ya da sonra okuyup bu ne şimdi diye ağlamayalım sonucunu çıkardım.Konu dönem şahane ama ne biliyim üslup Vurun Kahpeyedeki Tosun ve Aliye'den sonra çok sönük kaldı yav.Yeşilçam'a çok bağlatmışken birden kısa süreli anlık durum tasvirleri beni cezbedemedi.Bir Battal Gazi,Altar'ın oğlu Tarkan,en büyük Türk alayı tırt tabloları gözünüzde canlanmasına alışınca bunu okurken hani önceki filmler dedirtip nankörlüğe teşvik ediyor.Halide ablamız candır ama bu kitap farklı amaç ile bence okunabilir.Okudum biliyorum nedir ne değildir demek için okunmalı,kitap okumayı seveyim alışkanlık kazanayım diyecekler okumasın etki görmek yerine antipatik tepki gösterebilirsiniz:)
Bu kitabı okurken dişlerimi sıkarak okudum o nedenle zor bir okumaydı. Kısacık ama zor bir okuma... Bu yaşanılanları okudukça neden benim cennet vatanım hep böyle dedim kendi kendime
Aliyem cengaverim ve nice aliyeler ne çektiler ne çekiyorlar bu tiplerden... Bu kitapta Kurtuluş Savaşı esnasinda adı verilmeyen bir bölgede geçmekte ama okurken resmen şimdiki zamanı görebiliyorsunuz misal Filistin adı altında Starbucks eylemeleri yapip sevip bağırlarına bastıkları "Müslüman" dediklerinin Israile yolladiklari ticaret gemileri göndermesi tam bir örnek... Her türlü islam dışı hareketleri olmasına rağmen vatandaşın müslüman bunlar diye oy vermesi net örnek... Halide Edip Adıvar resmen kalemiyle devrin ötesine geçmiştir. Daha önce Sinekli Bakkalı okumuştum sırada Ateşten Gömlek kaldı. Kesinlikle okunmalı Halide Edip'in yazmış olduğu bu tiplemelerin zamansizligini mutlaka okumalısınız.
İçimizdeki Düşmanlar
-Spoiler içerebilir
KPSS çalışırken ve savaşlar konusundayken okuduğum etkileyici bir kitap oldu benim için. Yazar,bir önceki okuduğum Ateşten Gömlek kitabında düşmana karşı örgütlenme,kadının yeri ve tutumu üzerinde durmuş; bu kitabında ise savaş sırasında dışarıdaki düşmanların yanı sıra içimizdeki düşmanlar ve gerici yobazların tutumunu
Vurun Kahpeye- Halide Edip
Aşağılarda spoiler içereceğim sanırım. Kitap için öncelikle söylemem gereken şey sonunun beklediğim gibi bitmemesiydi. Farklı bir son beni hem mutlu etti hem de derinden sarstı. Aslında bakılırsa tipik bir milli mücadele romanı gibi ama Halide Edip'in usta dili sayesinde diğerlerinden ayıran birçok noktayı barındırıyor.
Kitap Aliye
Ah Aliye, canım Aliye... Öncelikle eser hakkında şunu söyleyerek başlamak isterim ki yine Halide Edip yine mükemmellik... Halide Edip, diğer birçok eserlerinde olduğu gibi bunda da milli mücadele konusuna değinmeden geçmemiş ve tabii ki bunun yanında aşk, mücadele de olmazsa olmazı. Aliye'nin kasaba halkı için mücadelesi, herkesi himaye altına almaya çalışması ve kendini feda etmesi eseri Halide Edip yapan bir mükemmel kalem olmuş diyebilirim. Damyanosla, Kantarcıların Hüseyin Efendi ve Hacı Fettah Efendi ile çatışmaları tıpkı Yeşil Gece'nin Ali Şahin Bey, Çalıkuşu'nun Feridesi, Yaban'ın Ahmet Celal'i ile mükemmel bir bağlantı olduğunu söyleyebilirim. Eğer Halide Edip okumak istiyorsanız, bu mükemmel eserden başlayın diyebilirim daha önce okumamış olanlar için ;)
“Namus kadının yüzünü açıp açmamasında değildir. Din de peçe takmak değildir. Öyle kapalı kadınlar vardır ki kapı arasından her türlü rezaleti yaparlar.”
Bu alıntının; kitabın amacını çok iyi yansıttığını düşündüğüm için başta yazmak istedim, bana göre kitabı özetleyecek en uygun alıntı.
Halide Edib Adıvar’ın okuduğum ilk kitabıydı. Başlangıç
şeriat uygulamasının saçmalığını ve kadınlara ne kadar zarar verdiğini, laikliğin ne kadar büyük bir nimet olduğunu bana bir daha hatırlatan unsur oldu. kendi düşmanımızdan çok içimizdeki düşmanla savaşırken zorlanmışız biz. atamın varlığına binlerce kere şükür olsun, bizi karanlıktan kurtarmış...