#okudumbitti
#AntonÇehov
#Karakeşiş
#43sayfa
Selam kitapcanlar. David copperfıeld okuması devam ederken bir yandan da uzanırken okuyayım diye ince kitaplar okumaya devam ediyorum.
Kitabı elime aldım başladım okumaya ama bi gariplik var bu işte cağnımm, ne kadar da tanıdık bir hikaye sayfalar ilerledikçe iç ses sürekli devrede, sen bu hikayeyi daha önce okudun deyip duruyor kitaplığıma bakıyorum yok, kara keşiş diye bir kitabım yok eminim
Meğer bu yıl içinde okuduğum ve farklı bir yayınevinden çıkan yazarın süs köpekli leydi kitabındaki hikayelerden biriymiş olayı çözmenin rahatlığından sonra yayınevi karşılaştırması yapayım dedim, çünkü ilk okuduğumdakinden biraz faklı gibi geldi. Hikayenin özü aynı ama çeviri farkı o kadar bariz ortada ki örnek bikaç cümle yazacağım. İş bankası kültür yayınlarını tercih etmenin ne kadar doğru olduğunu ancak karşılaştırırken çok net anlıyor insan
İş bankası yayınları: buna hakkımız var
_öyle görüyorum tanya
_doğrumu söylüyorsunuz
_evet, doğru söylüyorum....
Şule yayınları: buna hakkımız var
_elbette var tanya
_şeref sözümü
_şeref sözü....
Şulenyayınlarından okurken orada ki şeref sözü biraz anlamsız kalıyor, ama iş bankaaı yayınlarında ki soru cevap çok daha anlamlı. Çeviri anlamındaki bariz fark tuhaf. Tolstoyun bile övgüsünü kazanan muhteşem bir hikayesi var kitabın ama ben çeviriye takılarak kitaba haksızlık ettim. En iyisi siz kendiniz okuyun ve karar verin. Harika bir öykü sizi bekliyor. Ama iş bankasını tercih edin derim. Sevgiler