274 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Yazarla yeni tanıştık. Önce Rozalya Ana’sını okudum. Şimdi Bizim Diyar’ını. Öykü türünde yazarın kalemini başarılı buldum, elimden bırakmak istememiştim. Ama romanda aynı şeyleri hissedemedim. Bir türlü kitabın içine giremedim, karakterleri oturtamadım, kitabı yarım bırakmamak için kendimi çok zorladım. Sadece bir romanını okuduğum için peşin hükümlü olmak istemiyorum ama Sevinç Çokum aklımda başarılı bir öykü yazarı olarak kalacak sanırım.
Bizim Diyar
Bizim DiyarSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 2018161 okunma
Dervişin Teselli Koleksiyonu 3
"Zaman, o kırbaçladığımız, iyi ki koşuyor böyle. Acıyı toz duman içinde bırakıp gitmese güler miydik yeniden?" (Sevinç Çokum)
Reklam
300 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Arada Kalmış Tebessüm
Modern Türk edebiyatın diri sesi Sevinç Çokum, 2000'li yıllara adım atan Türkiye'nin yakın geçmişine dair etraflı bir muhasebe yapıyor. Sınıf çatışmaları ve sanatçının hayatla ne denli iç içe olabildiği gibi temel meseleleri incelikle ele alıyor. Ankara, İstanbul, Yalova üçgenindeki dört eski arkadaşın serüveniyle paralel ilerleyen romanda, 1999 depremi ve neredeyse aynı dönemde ama yalnızca dimağlarda yaşanan diğer bir büyük sarsıntının, sonuçları açısından ne kadar benzer olduklarını görüyoruz. Peki, o dipsiz, birbirine dayanan, renksiz varoş evlerinde yaşayan ve kırlarını yutmuş sokakların birbirine benzer insanlarından oluşmuş kitleler? Onları hep gri, beyaz, kurşuni renklerde boz bulanık görüyordum; şehir eteklerinde üst üste yaşamanın, üst üste düşünmenin rengiydi bu. Otobüslerde üst üste giderlerdi; birbirlerinin soluklarını soluyarak... Kimdi bunlar? Bir cinayette buluşmaları ne de çabuk, ne de kolay... Bu ülkenin insanlarıydılar. Kimse duymuyordu onların cümlelerini, kimse temsil etmiyordu onları. Kayıp ovaların insanlarını...(Alıntı) Çok güçlü bir dille yazılmış güzel bir roman 2000'li yılların başlarını anlamak için önemli bir yapıt İyi okumalar
Arada Kalmış Tebessüm
Arada Kalmış TebessümSevinç Çokum · Ötüken Neşriyat · 201026 okunma
Asıl söylediklerim müsveddelerde.. Buruştutulmuş kalpler Üstlerine kar yağmış sevda delilikleri Menekşe soluğunda bir açımlık, bir ölümlük hayat. Üstünde gezindiğim taşlar Kokladığım gece ve kucakladığım bulut.. Asıl söylediklerim yapraklarda ve dal uçlarında Göğermiş ve açmakta olan ne varsa...
Sayfa 272 - ÖtükenKitabı okudu
Abukizm; kadınların yalnızca doğurganlıkları ve evlerde işe yaramaları ölçüleriyle biçimlendirmelerine karşı çıkar
Sayfa 210 - ÖtükenKitabı okudu
Şeylerimize övünerek Daima yüksekte, daima çoğalanı Kaptık pençelerimizle En güzel, en iri payı... Kanatlandıkça yolundu en hassas Yerimiz yerlerimiz. Şeylerimizle övünerek Boylandık boyutlandık Etin yumuşak ve makbul yerini seçip Öğrendik gümrah bir ormana dalmayı...
Sayfa 206 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
Neyiz biz ? Hayatımız boyunca rol yapıyoruz; baba rolü, anne rolü, ağabey , sevgili rolü. Okul müdürü rolü, doktor rolü, elimdesin , elimeye düşmeye gör rolü...
Sayfa 188 - ÖtükenKitabı okudu
Onun hiçbir felaket , yokluk , sıkıntı beklemeyen, işlerinin her zaman rast gideceğine dair azılı ve dişli emniyeti beni boğuyor ve hepsinin sizin ve Günce gibi olanların.
Sayfa 172 - ÖtükenKitabı okudu
Suyun bir taşa çarpması gibidir başlangıç Ve genç olmak... Bir gonca anlaşılmayı diler sabaha karşı Her beliren aydınlık , Her doğan yavru, Yeni sayfalardır yazılmayı bekler..
Sayfa 164 - ÖtükenKitabı okudu
Malatya türküsü
Bir ay doğar ilk akşamdan geceden Şavkı vurur pencereden bacadan. Uykusuz mu kaldın dünkü geceden Uyan uyan yar sinene sar beni Dağlar kışımış , yolcum üşümüş..
Sayfa 159 - ÖtükenKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.