Düştüm bir yola, yol belli değil... Bakalım beni nereye götürecekti bu yol, kimlerle karşılaşacaktım. İçimde, çok farklı zamanlara, mekanlara yolculuk yapacakmışım gibi bir his vardı. Ah Şima ah!
Feridun Andaç, edebiyatımıza, inceleme, araştırma, deneme, anlatı, öykü, biyografi, söyleşi ve derleme alanlarında eserler kazandırmış, kıymetli bir isim. Son olarak okumuş olduğum bu kitabını, yazardan daha önce okuduğum kitapları ile birleştirince, ortaya nefis bir harmoni çıktı. Belki doğru bir yaklaşım, doğru bir tavır değil lakin ben Andaç
"Biri diğerine, ey sen kan
ben bir şekilde buraya elden düşmüşüm.
Diğeri dedi ki, ben dikenin acısıyla,
diken toplayanın ayağından damlamışım."
Pervin-i İtisami
Kadın çıktı odadan, Baharistan'ı okumaya devam etti. Bir sayfaya geldiğinde takıldı, bir bölümü bu kez sesli sesli okudu:
"Bütün ömür defterleri dünya hayatının
sahifeleridir. Akıllıların vermiş olduğu bu öğüdü iyi düşün. Bahtiyar o kimsedir ki; bu temiz defter üzerinde ancak hayırlı yazılar ve hayırlı eserler bırakır."
Kitabı bıraktı, çaydan bir yudum aldı, defteri çekti önüne, dolma kaleminin kapağını çıkardı, biraz düşündü, sonra yazmaya başladı.