' ' (...)Bu zavallı, bu çileli baş, muhakkak ki dayanacak bir yer istiyordu. ' ' *
Sayfa 284 - İstanbul Fetih Cemiyeti - İstanbul Enstitüsü Neşriyatı, 1964. * Âh Şevkiye Hanımefendi âh...
' ' Düşen insana gökte melekler bile ağlar; dikkat etmeli bir kırık kalbi incitmemeli... ' '
Sayfa 277
Reklam
' ' Yoksulluk psikolojisi, az para ile yaşamanın yollarını nasıl da öğretivermişti. ' '
Sayfa 275 - İstanbul Fetih Cemiyeti - İstanbul Enstitüsü Neşriyatı, 1964.
' ' İnsan, bu kadar mı âciz bir mahlûktu? Bir an, onu var etmeye; gene bir an, yok etmeye kâfi idi demek... ' '
Sayfa 273 - İstanbul Fetih Cemiyeti - İstanbul Enstitüsü Neşriyatı, 1964.
' ' (...)Yarın öbür gün bu ceset bir avuç kemik kalacaktı. Gerçi herkes için bu buydu amma gücüne giden, dünyadan bu kadar kötü ayrılmaktı. Ne tuhaf, o dünyayı terk etmeden, dünya onu terk etmişti. ' '
Sayfa 273 - İstanbul Fetih Cemiyeti - İstanbul Enstitüsü Neşriyatı, 1964.
' ' Mecnun'un çöllerde vahşî hayvanlarla ülfet ve ünsiyet edişi rivayeti, tabiat gerçeklerine aykırı bir masal değildi. Belki, elinde iradesi dümeni bulunan insanoğlu, gaddar ve zâlim olabilirdi. Fakat dümeni, sevki tabiîlerinden ibaret olan hayvânî şuurda ancak ihtiyaçlarının zorlaması vardı, zulüm ve merhametsizlik değil. Ve nihâyet, bir kin, bir intikam ya da bir hiç yüzünden kan döken insanla nafakasının peşinde kan döken hayvan, özür ve masumiyet bakımından birbirlerinden ne kadar farklı idiler. ' '
Sayfa 271 - İstanbul Fetih Cemiyeti - İstanbul Enstitüsü Neşriyatı, 1964.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.