Kızdırdılar Beni!
-Doğru; abesle iştigal bu! Bir işi icra eden, somut bir şekilde icra eden kişi; işin tarafı olduğunu zannettiği kişiye parsel parsel görev ifasını anlatmaz mı? Yoksa yola koyulduktan sonra mı icra edilecek iş hususunda görev dağılımı yapılacak!Ön görülebilir hale getirmek için geçen zamana değin hiç mi bir şey yapılmadı! Bu işletme yönetiminden
Doğal olarak dayatılan yaşam düzeniyle bizim icat ettiğimiz yanıtlar arasındaki uçurumu idare etmek o kadar zor olmuştur ki insanlık hali, çoğunlukla bir trajediye ve belki de yeterince sık olmamakla birlikte bir komediye benzemiştir. Çözüm üretebilme yeteneği çok büyük bir ayrıcalıktır, ancak başarısızlığa yatkındır ve bedeli oldukça ağırdır. Buna özgürlüğün ya da daha doğrusu bilincin bedeli diyebiliriz. Eğer durumu bilmiyor (öznel olarak hissetmiyor) olsaydık, umursuyor da olmazdık. Ancak, bir kez öznellikle güdümlenen ilgi durumumuza yanıt verme sorumluluğunu üstlenince, süreci, kendi başlarına bırakıldığında bize en yakın olanları içeren ve kültürel grubumuza zar zor uzanan anlaşılabilir bireysel çıkarlarımıza doğru saptırdık.
Sayfa 249 - ODTÜ Geliştirme VakfıKitabı okudu
Kader/Kaderci
Felsefeciler daima özün varoluştan önce geldiğine, insanın ne olacağı önceden belirlenmiş bir şekilde doğduğuna inanmıştır.
İnsan tıpkı bir tohum gibi, bütün programı içerir; şimdi tek sorun gelişmesidir. Özgürlük yoktur.
Geçmişte felsefecilerin hepsinin tutumu bu olmuştur: İnsanın belli bir kaderi, bir alınyazısı vardır. Kişi belli bir varlık
Sayfa 150 - Butik YayıneviKitabı okudu
İki cins insanlık durumu arasındayken öyle bir an gelir ki insan boşlukta debelenmeye başlar.
Sayfa 212 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Zweig'in Geçmişi ve Yaşadığı Dönemdeki Olaylar
