Ün, türlü koşullar içinde koşuyu kazanan bir attır. Efsane, koşuyu kaybetse de, "kaybettikten sonra da", koşuyu sürdüren bir at. Zapata'nın atı gibi. "Vurulduktan sonra da" bir süre uçan bir kuş. Halk onu, alır, can kafesinin içine sokar, orda besleyip durur can yongasıyla. Budur efsane. Ünümüz bizden çıkar, ama başkalarının elindedir. Efsenemiz ise başkalarının yazgısında.
Şiir, dünyayı değiştirmenin araçlarından biridir. İnsan, şiirle "yeri ve formülü" bulacaktır. Şiir, insan bilincini daha ilerde bir yere atacak, insana yeni duyumlar, yeni nitelikler kazandıracaktır. Var mıdır böyle bir hayat? Vardır böyle bir hayat. Olacaktır.
Reklam
Ne diyoruz şiirin çevrilmezliğini anlatırken: Şiir kendi dilinde bile ikinci kez söy­lenemez. Böyle diyoruz. Şiirin tekniğini anlatmak için bun­dan daha güzel bir söz olamazdı.
Herkes gibi, temelde şiirin başka dile çevrilemeyeceği kanısındaydım ben de. Şiirin kendi yazdığı dile bile çevrile­meyeceği kanısına da katılıyorum.
Hemen her şey anıdır, beyaz bir bulu­tun tülü gibi dalgalanan bir çocukluğa akar her şey.
Reklam
515 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.