Bir ejdehâ-yı dü-serdür bu hayme-i dünya
Dehânına düşen olur hemîşe nâ-peydâ
Bu dünya çadırı iki başlı bir ejderhadır. Onun ağzına düşen elbette görünmez olur.
Gazze'de kan gövdeyi götürürken, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Türkiye'ye geldi. Adamı kolundan tutup, asrın liderinin iftarına götürdüler. Bülent Ersoy, Işın Karaca, Alişan, Ece Erken, Soner Sarıkabadayı, Metin Şentürk, Orhan Gencebay, Mustafa Sandal, Cengiz Kurtoğlu, Yavuz Bingöl, Sinan Özen, İzzet Yıldızhan'la birlikte oturttular. Gazze'de ölü sayısı iki bini geçmişken, Bülent Ersoy'la yan yana poz verdirdiler, kahkahalar eşliğinde selfie çektirdiler. Aslında adama bi başsağlığı dileselerdi, biliyorlarsa bi fatiha okusalardı, iyiydi.)
Åşık-ı bi-çâre erbab-ı muhabbet babına Akıl ü dânå gelir dîvâne vũ hayrân gider
Çaresiz âşık, muhabbet ehlinin kapısına akıllı gelir ama divane ve hayran şekilde döner.
Mustafa Kemal, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 18 Ekim 1921’de yaptığı bir konuşmada bu konuda şunları söylemişti: “...Birtakım hukukumuz vardır ve bugün biz bu hukukumuzdan vazgeçmiş değiliz... Hukukumuz saklıdır. Suriye üzerindeki hukukumuzdan asla vazgeçmiş değiliz. İskenderun ve Antakya’da özel bir idare oluşturulacaktır... Resmi dili Türkçe olacak. Mektepleri ise Türk mektebi olacak. Yapılmış olan şey budur...”
Sen ki kethüdam Mustafa...Hakikate uyandır o toprakları bu defa!.
Bursa'dan Kahire'ye uzanan gençliğini ilme
vakfedecek ve Şeyh Hüseyin Ahlatinin rahle-i tedrisatında, ilim öğrenecek. Timur un Anadolu'yu kanlı bir tirpan gibi biçmesinin akabinde geri dönecektir.
Edime Sarayı'ndaki kadiaskerlik vazifesinden sonra, o zamana