Mecazlı kullanımlar her yaşta sıkıntı yaşatmıştır. Üniversite sınavlarında bile deyimlerle ilgili soruları binlerce öğrenci yanlış yapıyor.
Deyimler dilimizin ve kültürümüzün zenginliğini gösterir. Sinem: Deyimler Prensesi hem öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırmak için okuma kitabı hem de deyimlerin hayatımızdaki önemini öğrenmesi için ders kitabı özelliği taşıyor.
Deyimler hikâye içinde eritilerek verilmiş. Bu deyimlerden bazıları: ağzından ateş püskürmek, bir yaşına daha girmek, iştahı kaçmak, etekleri zil çalmak, hapı yutmak, ağzıyla kuş tutmak, dilinde tüy bitmek, dut yemiş bülbüle dönmek. . .
Kitaba ek olarak on altı sorudan ve on dört deyimin açıklamasından ibaret çalışma kitapçığı hazırlanmış.
İlkokul 2, 3, 4. sınıflar için ideal bir kitap olmuş. Bu seviyelerde çocuğu olan herkese tavsiye ederim.
Deyimleri hikâye içinde eriterek deyimler kavramını benimsetmek fikri gerçekten iyi bir buluş olmuş. Bu fikir etrafında yaptığı çalışmasından ve verdiği emek için Birgül Yangın Aslanoglu Hocamı tebrik ederim. Daha çok okuyucuya ulaşması temennisiyle yolu açık olsun.
Çocuk kitabı yazmak çok büyük sorumluluk gerektirir.Son dönemde çocuklara yönelik kitaplarla ilgili çıkan çirkin haberler, bize bu konuda çok daha dikkatli olmamız gerektiğini hatırlattı.Bugünlerde okuduğum Birgül Yangın Aslanoğlu’nun “Dedemin Köstekli Saati” adlı eseri çocuklar için ayrılmış güvenli bir limandı âdeta. Otobiyografik özellikler taşıyan eserde, yazar Amasya’daki dede evinde geçen çocukluk maceralarını anlatıyor.Tren yolculuğuyla başlayan kitapta yazar; Amasya yöresinin ağız özelliklerine, yemeklerine, tarihine yer veriyor.Ayrıca kitapta bilinmeyen sözcükler, atasözleri ve deyimlerin açıklamaları da yer alıyor.Eser boyunca bir gizemin peşinde koşan Sinem ve Barış kardeşlerin macerası da oldukça sürükleyici.İki kardeş, dedelerinden kalan köstekli saatin sırrını Osmanlıca yazılı kitaplardan yararlanarak çözmeye çalışıyorlar.Gezi, macera, heyecan dolu bu çocuk kitabında okuru en çok, aile sıcaklığı sarmalıyor.
Kardeş sevgisinin samimi bir dille kağıda döküldüğü eseri çocuklarınıza gönül rahatlığıyla okutabilirsiniz.
”Evet, kardeş olmak buydu.En basit şeyler için kavga edip sonra barışmak.Kardeş olmak, birbirinin sevdiği oyunları oynamaktı.Kardeş olmak, salatanın suyunu kim içecek diye kavga etmekti.Kardeş olmak,son kalan keki paylaşırken veya yumurtayı ‘Seninki daha büyük, bana daha az geldi.”diye hır çıkarmaktı.Kardeş olmak ne olursa oldun ona en ufak bir zarar geldiğinde senin de canının yanmasıydı.”
Dergide göze çarpan güzellikler
Özgen Felek /Bağdatlı tamirci hişam
Vural Kaya/ İsmail (Küçürek öyküleri)
Dosya konularında ki yazılar aktı gitti, çok etkileyiciydi
Mehmet Kahraman/İlk Yaratıcı Yazarlık Kitabı: Poetika(Yazıları okunmaya değer her yazdığı keyifle okunur )
Ali Necip Erdoğan/ öykünün geometrisi: binbir gece masalları
Safiye Gölbaşı/ hikayenin öncül işaretleri: kuran kıssaları
Sema Bayar/ anneler ve masallar
Başka dünyaların öyküleri
Abdül bital ölmek için buraya gelmişti/ muhammet hüseyin muhammedi
Hece öyküde ilkler
Bütün ilk yazıları beğendim
Nadir aşçı/ kale arkası
Mehtap nas /duschen hep yerde mi kalır?
Birgül yangın aslanoğlu/ debbağ
Hüseyin kılıç /kenan
Kenan yusuf /sis
İsmen aşina olup da cismen yazılarını ilk defa okuduğum yazarlar da vardı aralarında iyi ki varlar.