“OLMAZ!”
Kimsenin kimseye üstünlüğünün ve emir veren ya da alanın da olmadığı bir yaşam formu hayal edin. Bu kısa ve oldukça akıcı romanda; birbirlerine işlerinde yardımcı olmak ve karşıdakini de maharetine göre mecburiyete sokmak kaydıyla yaşamlarını ve arzularını idame eden, lider tek bir şahsın dahi bulunmadığı Gand ülkesi, yaşadığımız düzeni de hafiften taşlayarak anlatılmış. Bu düzende sizden yapılmasını istenen şeye olmaz diyebiliyor ve reddedebiliyorsunuz. Nitekim bunun kitlesel olarak yapıldığını düşününce bir “Özgürlük Düzeni” oluşturuluyor. Daha fazla ayrıntıya girmeden; uzun zamandır bir kitaba ilk kez tam puan verdiğimi belirtmeliyim.
Dünya düzeni üzerine düşünen ve ilgisi olanların bayılacağı türden olan bu bilim-kurgu romanını; şu anki dünya düzenini ve hatta 1984 ile Cesur Yeni Dünya romanlarını da göz önüne alarak okumanızı tavsiye ediyorum.
“Hiç kuşkum yok ki, yok olmakta olan tüm toplumlar sonuna dek sürekli oldukları hayalini yaşatırlar.” -
Robert Sheckley
Robert Sheckley’nin Metis Bilimkurgu dizisindeki tek kitabı Mevki Uygarlığı. Amerika’da “bilimkurgunun altın çağı” olarak anılan dönemin ileri gelen yazarlarından biri Sheckley ve kendisine şimdiki ününü kazandıran ise, hiç şüphesiz
Dr. Jekyll ve Bay Hyde meşhur bir hikayedir.
Saf iyiliği ortaya çıkarmaya çalışan Dr. Jekyll kendi üzerinde yaptığı deneylerinde kötülüğü yok etmek istemektedir. Bunun için kötülüğün önce iyilikten ayrılması gerekmektedir. Ama sonuç olarak Dr. Jekyll kötülüğün ayrılabileceğinin mümkün olsa da, yok edilemeyeceğini acı bir şekilde öğrenmek zorunda
"Eğer her şeyin ... havanın, ailenin, yiyeceklerin ... yapay olanını seviyorsan ... Her şeye sahip olamazsın."
Yeni yazarlar, farklı tür kitapları okumayı pek severim. Benim eksik noktamı tamamladıkları gibi ufkumuda açarlar. İşte böyle bir kitap daha okumak beni çok mutlu etti.
Gelelim kitabımıza; binlerce yıl sonra dünyanın nasıl olacağı ile ilgili ütopik düşünceler olmasına rağmen pek de düşündürücüydü.
Suç, ceza ve insanlığın yönetilmesinde şimdiki eksilerimiz ve gelecekte daha ne olabilir diye düşünceleriniz varsa hemen okumanızı öneririm.
Öyle bir galaksidesiniz ki; dünyada tek bir ulus var. Suç oranı sözde çok ama çok düşük olmasına rağmen, altı ayda bir uzay gemisi suçluları Omega adındaki farklı bir gezegene götürüyor. Omega'da ise insanlar geçmişlerini unutturulup sadece işledikleri cezaları biliyorlar. Her suçlu bir mevkii kazanmak için öldürmek zorunda. İşte kahramanımız hayatının bu sürecinde sağ kalabilmek için öldürüyor. Yaşam ve ölüm içinde sanki bir uzay ya da mutantlarla ilgili bir film izler gibi zevkle okudum. Kitabı tavsiye eden Mehmet Bey'e çok teşekkür ederim.
Bu dünyadan bıktıysanız, Omega'ya gitmeyi sakın düşünmeyin!
Ben kitabı çok beğendim. Bilim-kurgu kitaplarına meraklıysanız mutlaka okumanızı öneririm. Takdir sizin. Keyifli okumalar dilerim.
“Geçmişte ya da bugün olmuş hiçbir şey için kaygılanmanın pek yararı yok. Zira çok daha büyük sıkıntılar gelecek başımıza.” – Eric Frank Russell
Eric Frank Russell’ın Metis Bilimkurgu dizisinden çıkan tek kitabı. Ülkemizdeki ilk ve tek kitabı demek de pek tabii mümkün. Dizide yer alan en kısa romanlardan biri olma özelliğini taşıyan kitap, ilk
İnsan iyidir... Gerçekten iyi midir?
Yoksa her insan içinde kendi şeytanıyla mı yaşar? Peki ne zaman onu serbest bırakır?
Yüzeye çıkmasına izin vermediğimiz o karanlık bizim irademizin mahkumu mu , yoksa biz kendimizi mi kandirmaktayiz?
Oscar wilde yaşadığı dönemde pek çok haksız eleştiriye maruz kalmış ve hayatını yoksulluk içerisinde
Belki de içgüdüsel olarak sonsuzluğa hükmetme isteği olan potansiyel kötüleriz, insan olmak bunu gerektiriyor ama şunu da biliyoruz yaptığımız her kötülük içimizde bir leke olarak kalıp bizi mutluluk ve zevki ayırt edemeyen birer bağımlıya dönüştürüyor. Dorian Gray’ in zehirleyen portesi ve sıradışı karakterler okunmalı, üzerine kafa yorulmalı derim.