İşte Zânbak sâyesinde Nâciye’yi böyle elde etdim ve bundan sonra yine Nâciye’nin Zânbak’a her gün çoğalan meftûniyeti sâyesinde Nâciye’yi de Zânbak gibi elimde böyle tutuyorum.
O ise, iki kadın arasında ne kadar mükemmel olursa olsun, s*kin temâs ve bâ-husûs duhûlü olmadığından yine nâkıs kalan zevkin böyle itmâm edilmesine memnûn ve müteşekkir bûselerini bana iâde eldi.
Reklam
Harâb ve tebâh üzerine düşdüm ve bir hafta evvel bana erkeklerden o kadar nefret etdiğini i’lân eden bu güzel nefîs kadına bir hafta sonra bu hareketde bulunacak kadar mes’ûd olmakla memnûn kalarak yanaklarından öpmeğe başladım.
Bu muhteşem kadının vücûdunun üzerinde keyfimin son bir şiddet ve tehâlükle geldiğini hiss ediyordum. Nihâyet belimin kemâl-i şehvet ile geldiğini görerek, elimle g*tünü d*maltdım. O zamân gözümün önünde açılmış olan elmâs gibi g*tün karşısında beş altı defa daha gidûb gelerek dökdüm, saçdım.
“- Sen kimsin… Çekil oradan… İstemem… Oh… Oh… Öldürüyorsun… Ölüyorum… S*k… S*k… Aman, s*k… Daha kuvvetli… Daha kuvvetli… Öldür… Öldür… Öldür beni…
O zamân Nâciye’nin hayretle haykırarak kalkmağa davrandığını görünce elimle göğsüne basarak bir tarafdan gidûb gelmeğe başladım. O kadar ki duyduğu keyfin emsâlsizliğinden hiddeti mübeddel-i zevk ü şehvet olarak tekrâr inlemeğe, tekrâr feryâda başladı.
Reklam
165 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.