Beklenen
"Kaderin, iradenin ve insan karakterinin nasıl iç içe girdiğini görüyorsunuz burada; ben, başka birini değil, sadece beni bekleyene gidiyorum, ondan başkasını da istemiyorum, belki de tam şu nedenle: onun sayesinde basit bir gerçeği kavradım ben. Mucize denen şeyleri kendi ellerinde yapman gerekir -işte gerçek bu. İnsan için en önemli şey kesesini doldurmak olduğunda eline bozuklukları tutuşturmak kolaydır, ama onun ruhunda bir ateşin, bir mucizenin tohum saklıysa, o zaman, gücün yetiyorsa onun için bir mucizeyi gerçekleştirmelisin. Onda da, sende de yeni bir ruh ortaya çıkacaktır. Cezaevi müdürü tutukluyu salıverdiğinde, milyarder katibine bir villa, koroda şarkı söyleyen bir kız ve bir kasa hediye ettiğinde, jokey bir kereliğine de olsa talihsiz başka bir at onları geçsin diye altındaki atın dizginlerini çekiverdiğinde, o zaman herkes, onun ne kadar hoş olduğunu ve tarifsizcesine mucizevi olduğunu anlar. Ama daha küçük olmayan mucizeler de vardır: gülümseme, neşe, bağışlama ve tam zamanında söylenmiş bir söz. Onlara sahipsen her şeye sahipsindir. Bana gelince, bizim başlangıcımız -benim ve Alsol'un başlangıcı- ebediyen, aşkın ne olduğunu bilen bir yüreğin derinlerinin yarattığı yelkenlerin bu al ışıltısında kalacak. Beni anladınız mı?"
Sayfa 84 - Helikopter Yayınları, Haziran 2016
...zihni sözcüklerden önce gelen düşüncelerle doluydu.
Sayfa 85 - Helikopter Yayınları, Haziran 2016
Reklam
Əzizim, ömrümdə bircə şeir yazmasam belə, ruhuma görə şairəm.
O, indi öz uşaq xəyallarında ömrünə düşəcək gözəl və xoşbəxt bir taleyin gəlişini gözləyir.
Qoy dünya sənin üçün baş sındırılacaq bir yer olmasın!
Reklam
- Bəlkə o gəmi.. artıq gəlib? + Yox, belə tez gəlməz.
- Axı onlar bizi niyə sevmir? +Eh, Assol, onlar sevməyi bacarır ki? Sevməyi də bacarmaq lazımdır. Onlar bunun nə demək olduğunu bilmirlər.
Şiir Sanatı
Bir kelime al iki tane al pişir onları yumurta gibi birazcık da anlam al sonra büyük bir masumiyet parçası yavaşcacık ısıt tekniğin küçük ateşinde esrarengiz sosu dökün serpin birkaç yıldız üstüne biber katın ve yelkenler fora Peki derdin nedir? Gerçekten yazmak mı? Yazmak mı?
Sayfa 169 - Raymond QUENEU (1903-1976):
Semadan dökülen ışık ise karşı taraftaki Marmara'nın yarısından büyük bir kısmını kuşatınca gözler ışığın coşkusunu, deniz yüzeyinde dalgalanmasını seyreder. Vakit geçip de güneş batmaya başlayınca Marmara'da ufuklardan sahilIere kadar pembe yollar meydana gelir. Ta karşı taraftaki ufuklarda batan güneşin hizasına gelen gemiler, al atlastan yelkenler açmış gibi görünür.
43 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.