Uzaylılarla aslında çoktan karşılaştık, uzaylılar biziz.
Sayfa 124Kitabı okuyor
Piers Sellers
Yeni teknolojilerin hayatlarımızı öngöremediğimiz yollardan iyileştiren bir yanı var. Zorluklar ve riskleri dikkatli bir şekilde yönetebileceğimizi varsayarsak geleceğin bugünden daha kötü olacağını düşünmemiz için ikna edici bir neden yok. Tarih, insanların açmazlardan çıkmanın yolunu her daim bir şekilde bulabildiğinin örnekleriyle dolu. Kazananlar daha çok gerçekçi, faydacı ve esnek olanlar arasından çıktı; kaybedenlerse tehdidin varlığını inkâr edenlerden...
Sayfa 43 - Domingo Yayınları
Dünyanın giderek daha "bilgi-bağlantılı” hale gelmesi, ticaret, seyahat, hastalık, sansür, mahremiyet ve daha pek çok şeyden etkilenen ve bunları etkileyen büyük bir karşılıklı bağımlılık eğiliminin bir başka yansımasından ibaret. Bir başka deyişle ortada kocaman bir yemek var ama tadının nasıl olacağını kimse bilemiyor.
Sayfa 14 - Domingo Yayınları
Büyük bir asteroidin ya da kuyrukluyıldızın çarpmasının sonuçları yıkıcı olacaktır. Okyanusa düşmeleri halinde ortaya çıkacak tsunamiler kıyı bölgelerini silip süpürebilir. Karaya düşmeleri halindeyse atmosferi toza bulayıp geniş kapsamlı yangınlara sebep olabilirler. 65 milyon yıl evvel Dünya'ya çarparak kitlesel yok oluşa neden olduğu düşünülen “dinozor katili" gibi 10 kilometre çaplı bir cismin, öngörülebilen bir gelecekte tekrar Dünya’ya çarpma olasılığı yok gibi görünüyor ancak 1 kilometre çapındaki bir asteroid veya kuyrukluyıldız da geniş bir bölgeyi harabe haline getirip modern dünyanın dengesini bozarak ölümcül bir gerilemeye sebep olabilir.
Sayfa 202Kitabı okudu
Kuyrukluyıldızlar normalde Güneş Sistemi'nin karanlık uzak bölgesinde yer alırlar ancak kimi zaman kütleçekimsel bir "dürtme" yüzünden iç Güneş Sistemi ve Dünya'ya doğru uzanan yeni bir yörüngeye yerleşebilirler. Bu da hem Dünya'ya çarpmaları durumunda muazzam bir hızla çarpacakları hem de bir şeyler yapabilmek için teleskoplarımız tarafından yeteri kadar erken tespit edilemeyebilecekleri anlamına geliyor.
Sayfa 202Kitabı okudu
İklim Değişikliği
Modern dünyamızı alaşağı etme olasılığı en yüksek olan risk, iklim değişikliğidir. İklimin çoktan değişmeye başladığını ve buna sınai, ulaşım ve tarım faaliyetlerimizden açığa çıkan karbondioksit (ve metan) gazının neden olduğunu biliyoruz. Mesele sadece küresel ortalama sıcaklığın artmaya devam etmesi değil: Suyun genleşmesi ve buzulların erimesi yüzünden deniz seviyelerinin yükselmesi ve okyanusların karbondioksit fazlalığından asitleşmesi ve buna bağlı olarak bölgesel iklimlerde çok ciddi değişimler yaşanması bekleniyor. Küresel ısınmanın yağış rejimini etkilemesi sonucunda bazı bölgelerde kuraklık, bazılarında ise taşkınlar artacak ve bu da tarımsal üretimi, özellikle hızla artan nüfusa yetirmek zorunda olduğumuz gıdanın üretimini ciddi sıkıntıya sokacak. İçilebilir su kaynakları yakında en az ham petrol ve diğer doğal kaynakların yarattığı kadar jeopolitik gerilim yaratma potansiyeline ulaşacak. İlk “su savaşlarının” patlak ve mesi çok da uzakta olmayabilir. Dünya atmosferi, okyanuslar, kıtalar ve diğer tüm döngülerin dahil olduğu bu kadar karmaşık bir sistemde iklim değişikliğinin seyrini ve yerel etkilerini tahmin etmek çok ama çok zor. Kutuplardaki tiyal ve buz tabakasında hapsolmuş büyük miktarlarda metan gazının –karbondioksitin 25 misli sera etkisine sahiptir- birden salınması neticesinde yaşanabilecek son derece ani ısınma bilhassa kaygı verici. Böyle bir değişim, altyapılarımızın uyum sağlamasına vakit bırakmadan gerçekleşecek ve modern uygarlığımız çökecektir.
Sayfa 201Kitabı okudu
Bizi galaksilerarası bir türe dönüştürmeye yardımcı olabilecek diğer olası seçenekler, plazma itiş motorları (bir nevi yüksek oktanlı iyon motoru), termal fisyon, sürekli veya darbeli füzyon (güneşin bir tür taklidi) motorları ve fizibilite spektrumunun en ucunda yer alan antimadde motorları olarak sıralanır. Antimadde, elektrik yükleri normal maddedekilere kıyasla terse dönmüş atomaltı parçacıklardan oluşan maddedir. Maddeyle antimadde, temas ettiklerinde saf enerji açığa çıkararak birbirlerini yok ederler. Bu süreç bilinen tüm süreçlerden daha yoğun bir enerji açığa çıkarır. Eğer antimadde gerçekten yakıt olarak kullanılabilirse bize yıldızlararası seyahatlerimiz için en verimli itişi sağlayabilir. NASA İleri Konseptler Enstitüsü'nün (NIAC: NASA Institute for Advanced Concepts) 2006 yılında fon sağladığı "antimadde itişli uzay aracı fizibilite” araştırmasına göre, sadece bir gramın on binde biri kadar antimaddeyle Mars'a 45 günde gitmek mümkündür ama esas zorluk yakıtın elde edilmesindedir. Çünkü tüm dünyadaki laboratuvarlarda bugüne dek enerjisiyle ancak bir fincan çayı kaynatabilecek kadar antimadde üretilebilmiştir.
Sayfa 189Kitabı okudu
Gelecekte iyon motorları ve güneş yelkenlerinin kullanıldığına şahit olabiliriz. İyon motoru, reaktif olmayan bir yakıtın pozitif veya negatif elektrik yük verilerek (iyonize edilerek) geminin kıç tarafından atılması prensibiyle çalışır. İlk başta sağladığı itki çok düşüktür ama uzun menzilli bir görevde kilogram yakıt başına kimyasal roketin sağlayacağı itkinin 10 mislini sağlayabilir ve böylece halen 6 ila 8 ay olan Mars yolculuğu süresini 39 güne kadar düşürebilir. Şu an cüce gezegen Ceres'in yörüngesinde dönen Dawn'da iyon motoru bulunuyor; araca birden fazla gökcisminin yörüngesine girip çıkan ilk araç olma unvanını bu motor kazandırmıştır. Güneş yelkenleri ise güneşten gelen ışığın, kayda değer miktarda itiş sağlayabilen radyasyon basıncına çevrilmesi prensibine dayanır. Yeterince geniş yelkenlere sahip bir uzay aracı bir gram bile yakıt taşımadan inanılmaz hızlara ulaşabilir. Fakat bu sistemin Güneş Sistemi'nden uzaklaştıkça alabildiği güneş ışığının ve dolayısıyla da üretebildiği itkinin zayıflaması gibi bir handikabı vardır. Bu nedenle de aracı rotasında tutabilmek ve gerektiğinde yavaşlatabilmek için bir ilave yakıt formu ya da uzun menzilli lazer gerekecektir.
Sayfa 188Kitabı okudu
Bugüne dek yakıtı yanma odasında yakan ve açığa çıkan gazları nozülünden püskürterek itiş sağlayan kimyasal roketler, yıldızlararası seyahatlerdeki "sadık yârimiz" oldu. Bugün kimyasal bağlardan elde edebileceğimiz azami enerjiye zaten ulaştığımızdan, yeni uzay maceralarımız için bu roketleri daha fazla geliştiremiyoruz. Yine de varış gezegenimizde yakıt üretmede kullanabileceğimiz için hâlâ değerleri var ama söz konusu gezegene makul bir yolculuk süresi içinde varmak hâlâ sorun. Bugün elektrotermal motorları da kullanıyoruz ama bu motorların ürettiği itiş aşırı zayıf. 1970'lerden beri uyduları yönlendirmede başarıyla kullanılıyor olsa da galaksiyi keşfetmek için uygun bir tercih olamaz.
Sayfa 188Kitabı okudu
İskoç Deniz Bilimleri Derneği ise buzullardaki erimenin nedenlerini araştırmak için dünyanın en tehlikeli ve erişilmez Arktik bölgelerine girebilen, kendi geliştirdikleri Uzaktan Kumandalı Uçak (RPA) üzerinde çalışıyor. Robot uçağın üzerinde kutup bölgesindeki buzullarda ölçüm yapabilen bir lazer telemetri cihazı ve fotoğraf çeken bir kamera bulunuyor. Bu son teknoloji sayesinde buzul uzmanları küresel ısınmayı araştırmak için eşi benzeri görülmedik verilere ulaşabiliyorlar.
Sayfa 182Kitabı okudu
Michigan Eyalet Üniversitesi'nde geliştirilen robot balıklar ABD'de Büyük Göller adı verilen göller yöresinin restorasyonunda çalışıyor. Birbirleriyle kablosuz iletişim kuran balıklar, su kalitesi verilerini sürekli olarak kaynak yöneticilerine aktarıyor. Balıklar, sıcaklık ve oksijen seviyelerini kaydeden ve kirleticileri tespit eden sensörler taşıyorlar.
Sayfa 182Kitabı okudu