« Mevlânâ der ki: Aşk, acıyı tatlıya, toprağı altına, kederi neşeye, ağrıyı şifaya, hapishâneyi güllüğe, hastalığı nîmete, kahrı rahmete çevirir.»
Sayfa 38 - Kapı Yayınları
Aşk imiş her ne var âlemde İlm bir kıyl ü kal imiş ancak Fuzûlî
Sayfa 39
Reklam
Besâit oldu mürekkep, mürekkep oldu basît Mecâz oldu hakîkat, hakîkat oldu mecâz Sadullah Paşa
Sayfa 15
Ârif
İlim aklın, irfân ise duygunun eseridir. Ârif olmanın yolu kitâbî bilgiyi aşmaktan geçer. Ârif, "ilm-i ledün" denen İlâhî hakikatler bilgisini, öğrenmek ve çalışmak yoluyla değil, ilhâm, hâl ve şüphe perdesinin ötesine geçme yoluyla elde eder. Can gözleri açıktır. Ârifler Allah'a sevap kazanmak için değil, O'nun emrini yerine getirmiş olmak ve zâtını ibadete yegâne lâyık zât bildiklerinden ibadet ederler. Yani ârif, Allah'ın varlığını idrâk ederek gerçek olmayan varlıklardan geçip Tanrı varlığı ile var olan kişidir.
Sayfa 26
Yandırdı şevkin cânımı ey derde dermân kandesin Cânıma cân sensin velî ister seni cân kandesin ~Nesimî
Sayfa 30
Reklam
297 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.