Rasûlullah Efendimiz'i şöyle buyururken işittim: «Kıyâmet gününde mü'minin nûru, abdest suyunun ulaştığı yere kadar varır.»
Sayfa 63 - Erkam YayınlarıKitabı okudu
"Sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine kulluğa devâm et!" (el-Hicr, 99)
Sayfa 59 - Erkam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ebû Kursâfe da küçük yaşta îmâna koşmuştu. Bu esnâda yaşadığı bir hâtırasını şöyle anlatır: “Ben, annem ve teyzem, Rasûlullah Efendimiz'e bey'at edip yanından ayrıldığımızda, annem ve teyzem bana: «–Yavrucuğum, bu zât gibisini hiç görmedik! Yüzü O'ndan daha güzel, elbiseleri daha temiz ve sözü daha yumuşak başka birini bilmiyoruz. Sanki mübârek ağzından nur saçılıyordu.» dediler.”
Sayfa 47 - Erkam YayınlarıKitabı okudu
Asr-ı Saâdet’i meydana getiren Kur’ân-ı Kerîm, bugün de hâlâ tâzeliğini, tesirini ve geçerliliğini devâm ettirmektedir. Kur’ân’a sarılan toplumlar her zaman için âbâd olmakta, onu ihmâl ve terk edenler ise perişan olup gitmektedir. Nitekim Kur’ân’ın adâlet ve hürriyet prensiplerini inceleyen La Fayette (v. 1834), Peygamber Efendimiz’i kastederek: “Ey şanlı Arap! Sen ne kadar takdîr edilsen azdır! Zîrâ Sen, adâletin tâ kendisini bulmuşsun!” diye hayranlığını dile getirmiştir. (Miras, Tecrîd-i Sarîh Tercemesi, IX, 289)
Sayfa 39 - Erkam YayınlarıKitabı okudu
Acaba 21. asırda dünyadaki bütün psikologlar, sosyologlar, pedagoglar, sosyal-antropologlar, toplum mühendisleri, filozoflar ve emsalleri bir araya gelseler, Asr-ı Saâdet toplumunun kâ'bına varabilecek kıvamda yüce hasletlerle donanmış birkaç insan terbiye edebilirler mi?
Sayfa 39 - Erkam YayınlarıKitabı okudu
Nikâh esnâsında bir sahâbî hanımın, mihr olarak kocasının kendisine Kur’ân’dan bildiği kısımları öğretmesini yeterli görmesi, onların îman heyecanını gösteren ne muhteşem bir fazîlet tablosudur.
Sayfa 37 - Erkam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
235 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.