Nasıl ki, Yunus Emre, Taptuk Emre hazretlerine teslim oldu, “Bizim Yunus” oldu.
Nasıl ki Mevlâna, Şemsi Tebrizi’ye teslim oldu, Mevlâna doğdu.
Nasıl ki Fatih Sultan Mehmet, Akşemseddin hazretlerine teslim oldu, İstanbul’un Fatih’i oldu.
Nasıl ki Selahaddin Eyyubi, Harrani hazretlerine teslim oldu, Filistin’in Fatihi oldu.
Nasıl ki Üftade hazretlerine teslim olan, Bursa kadısı (valisi) Mahmut, Aziz Mahmut Hüdayi hazretleri oldu, gönüller sultanı oldu. İşte öyle bir teslimiyet olmalı evlât.”
Sayfa 30Kitabı okudu
Aziz Mahmut Hüdayi, hocası Üfdade'ye çiçek verirken
Hocasının: "Ya Hüdayi herkes çiçek getirirken bu boynu bükük kuru çiçek nedir böyle?"
Demesine cevap: "Hocam, papatyalar o kadar güzel Allah'ı zikrediyorlar ki asla onları koparmaya kıyamadım.
Fakat bu çiçek boynunu bükmüş ve kurumaya yüz tutmuştu, Ben de sadece onu bulabildim"
Diyerek, gözyaşları içerisinde kalması gibi idi hayat...
Sus ey nefsim!
Merhabalar.
Kitaba başlarken ilk sayfada yalnızca şöyle bir Hadis-i Şerif yer alıyor :
" EN BÜYÜK CİHAT NEFSLE YAPILAN CİHATTIR."
Kitap nefs ile mücadeleyi Aziz Mahmut Hüdayi'nin hayatı üzerinden ele alıyor ve ilginçtir ki kitabın asıl anlatıcısı "NEFS".
İçerisinde kitabı okuyan bir karakterimiz de var . Onun perspektifinden kitabı beraber okuyor ve onunla beraber düşünüyor hissi uyandırıyor.
Nefsin çeşitli mertebelerini, isimlerini, ne olduklarını Aziz Mahmut Hüdayi'nin hayatının örnekleri üzerinden öğrenebiliyorsunuz.
Okuduğum süre boyunca fark ettim ki var olan nefsimle başa çıkma ya da en ufak bir şeyle bile mücadele edebilme kudretine sahip olduğum bilincine sarıldım. Zor ama imkansız olmadığını kendime yani nefsime kanıtladığım bir süreç olduğunu düşünüyorum. Bu kanıtlar da olağanüstü durumlar değildi, zaten günlük hayatımızda olan ve " normal " kabul ettiğimiz büyük veya küçük bir çok şeyi fark edip onlara dur demekle başlıyor zaten mücadele.
Dikkate alınarak okunursa insanı geliştirebilir ve dönüştürebilir bir kitap olduğunu aynı zamanda bazen bu sorgulamalar acıtsa da anlatımının akıcılığıyla keyifli ve sürükleyici olduğunu söyleyebilirim. Tavsiyemdir.
Fatih Duman 
Ene 'Sus Ey Nefsim'
Onlar: “Biz Allah’a aidiz ve biz ancak O’na dönüyoruz” derler.
“Alan sensin veren sensin kılan sen
Ne verdinse odur dahi nemiz var!” (Aziz Mahmut Hüdayi)
Bakara 156Kitabı okuyor
Mülk-i Süleyman ile taht-ı sikender kanı
Bildin ise bunları fâniye rağbet neden
Aziz Mahmut Hüdâyi Hz.leri
Ne yazsam az kalır gibi hissediyorum. Okunması gereken kitaplardan, okurken durup durup düşündüm. Ayrıca kitapta bir de bu kitabı okuyan birisi var duygularını yazıyor. Kitabın İlk başlarında sanki ben duygularımı yazıyormuşum gibi hissettim benim gibi hissediyordu okuyan kişi şehirin gürültüsünden benim gibi usanmıştı. Hatta kitabın bir yerinde şöyle bir cümle geçiyordu bugün günlerden pazar yollar ne kadar da sakin hafta içinin gürültüsünden eser yok diyordu ve kitabı okuyan kişi gittiği yere okumak için kitabını da götürmüştü. Ve ben o cümleleri okurken günlerden pazardı dışarı çıkmıştım kendi kendime yollar ne kadar da sakin demiştim ve gittiğim yere kitabımı götürüp orada okumuştum. Çok şaşırdım ben yazıyordum sanki o satırları.
Kitap Aziz Mahmut Hüdayi nin nefsiyle mücadelesini anlatıyor. Kitapta nefs konuşuyor, size günah işlemetmeyi düşündürten benim ama yapan sizsiniz diyor. Namazda aklınıza olur olmaz şeyler getirten benim, birine bir iyilik yaptığınızda içten içe kibir duymanızı düşündüren benim, ben ölene kadar sizinleyim diyor. Bu dünya gelip geçici bir rüyadır her doğan ölür asıl doğum öldüğümüzda başlar. Ne çok yakınlarımız ölüyor çok üzülsekte bir süre sonra hayatımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Unutuyoruz.. insan ne çabuk unutur herşeyi.. Nefs diyor ki bunu size unutturanda benim. Dünyayı sevdirende benim.
Ne zordur nefs le mücadele ve ne mutludur onu yenenlere.. Rabbim nesf tuzağına düşmekten korusun bizleri.
Kitap farkındalık yaratıyor nefse karşı. İyi ki okudum. Kalemine sağlık Fatih Duman
"Dönemin büyük şeyhi olan Aziz Mahmut Hüdâyî'ye 'pederim' diyecek kadar bağlanan Sultan Ahmed, henüz on beş yaşında iken bir gün şeyh efendi sarayda abdest alırken suyunu bizzat dökmüş ve annesine de havlu tutturmuştu. Bu sırada Sultan Ahmed şeyhine: 'Bir keramet gösterir misiniz?' der. Hüdâyî de 'Şefketlü, abdest alırken suyu padişah döker ve valide sultan da havlu tutarsa, size gösterilecek bundan daha büyük kerametim ne olabilir?' karşılığını verir."
Sayfa 74 - Kitabevi
Şuunat_ı ilahiye_ ilahi haller
Bir şey de nur nuraniyet tam olunca madde ortadan kalkar. Dolunay olunca Ay' ı artık göremezsiniz, Ay da gördüğünüz güneştir. İşte Resulullah' ın (s.a.v) bir temsili de Dolunaydır. Çünkü Şems_ i ezeli (c.c) onda tam tecelli etmiştir. Bunun için Aziz Mahmut Hüdayi hazretleri: " Ayinedir bu alem , her şey Hak ile kaim. Mir'at_ ı Muhammed'den Allah görünür daim " demiştir.
Sayfa 168 - TimaşKitabı okudu
İdrak kulağından gaflet pamuğunu çıkarmayana nasihat kâr etmez.
Aziz Mahmut Hüdâyî Hz.