Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
202 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Oğuz Atay hayatımda o kadar anlamlı bir yere sahip ki bu okuduğum üçüncü kitabı oldu .İlk okuduğum kitabı Tutunamayanlar'dı . Oğuz Atay ile tanışmam çok acı bir süreci yaşarken oldu. Henüz babamı yeni kaybetmiştim ve de kırk gün dolmadan üniversiteye gitmek zorunda kalmıştım .Yurtta oda arkadaşım Gizem'e ait olan Tutunamayanlar'ı her gün yüz sayfa olacak şekilde bir haftada okuyarak bitirmiştim .Şu an ne hatırlıyorsun diye sorarsanız asla bir şey hatırlamıyorum.Ayrıca kendi kendime uydurduğum bir totemim de oldu bu okuma sonucunda.Tekrar Tutunamayanlar'ı okursam birini kaybedecem diye yeni bir kehanete sığındım bu sebepten okumayacağım işte böyle de bir ruh hastasıyım :) Gel gelelim Korkuyu Beklerken'e canim kankam kız kardeşim Büşra ile bir Adana çıkarması yaptık orada bana hediye olarak aldı bu muhteşem kitabı.İki Çukurovalı olarak hem eskiyi andık hem de bende anısı olan bir Oğuz Atay kitabına sahip oldum . Kitabın son öykülerinden birinin adı Babama Mektup olması da beni ayrı hüzünlendirdi .Yine fazlaca anlam yüklediğim bir kitabım oldu hem de benle ilişiği fazla olan bir kitapla.Okumayanına tavsiye ederim.
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,5bin okunma
408 syf.
10/10 puan verdi
Hepimizin kendisini bir yerlere ait hissetmeye ihtiyaç duyduğu anları olmuştur.Bir eve bir aileye...Özellikle yaşamlarını ailesiz kurmak zorunda kalan insanların eksikliğini hiç birşey dolduramaz.Onların aitlik kavramı,en büyük eksikleridir.İnsanı sıkmadan düşüncelere itebilen mükemmel bir kitap. Okumanızı tavsiye ederim :)
Babamı Beklerken
Babamı BeklerkenClare Vanderpool · Parodi Yayınları · 2017676 okunma
Reklam
410 syf.
8/10 puan verdi
Manifest Kasabası'nda Ay'ın diğer yüzü...
Çocuk sahibi olmak istemeyen annesi tarafından babasıyla birlikte kaderine terk edilen Abilene, on iki yaşına bastığı aylarda babası tarafından Manifest adlı kasabaya gönderildiğinde, buradaki günlerinin sayılı olduğunu düşünmekle ne kadar yanıldığını ilerleyen zaman içerisinde, bu küçük kasabanın sırlarını öğrenmeye başladıkça fak edecektir. Aradan geçen süre zarfında öğrendiği her hikâyede babasına dair izler aramasına rağmen hep başkalarının hayat hikâyeleri karşısına çıkmakta ve bu hikâyeler onu farkında olmadan git gide bu kasabanın bir parçası haline dönüştürmektedir. Oysa istediği buraya ait olmak değil, eskiden olduğu gibi babası ile birlikte tren raylarında seyahat etmektir. Tüm direnmesine karşın, kasabanın gizemli anıları ısrarla onu içine çekmekte, babasının bir gün kasabaya dönerek onu gerçekten yanına almış bir şekilde kasabayı birlikte terk edecekleri umudu gittikçe zayıflamaktadır. Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı kasabanın Abilene'e ve küçük kızın da bu kasabaya neden ihtiyacı olduğu romanın son sayfalarına kadar oldukça güzel bir şekilde gizlenmiş. Özellikle son sayfalarda ortaya çıkan büyük bir sır, kitabın ana temasından daha çok ilgimi çekti ve beni şaşırttı. 1917 / 18 ve 1936 yıllarında geçen olaylar, küçük Amerikan kasabalarında geçen hikâyeleri seven okurlara keyifli zaman geçirmeyi vaad ediyor. Kitabın 1917 yılında geçen kısımlarındaki genç kahraman Jinx ve arkadaşı Ned'in hikâyesi hem yürek burkuyor hem içinizi ısıtıyor. Bir kısmı yaşanmış olaylardan esinlenerek oluşturulan kitabı sıkılmadan okuyacağınızı düşünüyorum arkadaşlar.
Babamı Beklerken
Babamı BeklerkenClare Vanderpool · Parodi Yayınları · 2014676 okunma
·
Puan vermedi
Günferi
Bir Yunus Sürüsünün intiharı ile başlıyor hikaye.. İnsanın içindeki kin, nefret, öldürme, kirletme isteği ve evrendeki güçlerin buna karşı verdiği mücadeleyi konu alıyor kitabımız.. "Güneş, kara saçlı ve vücudu tüylerle kaplı doğup doktorları şaşırtmıştı. Eli, yüzü gök gibi parlak, ağzı ateş gibi kızıl, gözleri simsiyahtı..Hemen güneşçe konuşmaya başladı, emeklemeden koştu. Bir uçmadığı kalmıştı. Ne zaman 'anne' diyecek diye beklerken, o kendi dilinde mır mır şarkılar türküler söylemeye devam etti. Kimsin sen Güneş? Çok çok uzun bir planetten kara bir yoğunluğa doğru yola çıkmak için hazırlığa başladım.Görevimi en iyi şekilde yapabileceğim anne ve babamı seçtim. Atımı eyerleyip yola koyuldum.Bir kara deliğe girip zamanlardan geçip bir girdaptan aşağıların en aşağısına indim.Topağa ulaştığımda bir mağaranın ağzında buldum kendimi. Altın ışığın tınısıyla titreşen bedenim yerini fiziksel beden denilen yeni bir elbiseye bırakmıştı. Bu halimle ben, başka bir bendim artık.
Günferi
GünferiBahar Umurtak · Banliyö Yayınları · 20237 okunma
58 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.