"Kafamı böyle güzel bir sarıkla çerçevelediğime bakmayın, aslında kitaplar mademki katırın sırtında sarığı da onun kafasına koymak en doğru iş. Çünkü o kitaplar olmadan bu kafa bomboştur."
Herkes gittiğini biliyordu. Fakat bunu birbirlerine söylemekten nedense çekiniyorlardı. Bir sır olarak girmişti aralarına, bıçak keskinliğinde bir sır; bıçak kadar sert, sivri ve soğuk.
"Kılığımıza bile bir musibet arız oldu. Eskiden İspanyollar bizim gibi giyinirken, şimdi Gırnata sokaklarında İspanyol kılığında dolaşan Müslümanlara rastlanıyor."