Belki gözlerimden yaş akmayacaktı ama bundan böyle görmeyen gözümün olması gereken yerdeki boşluktan içime doğru kara, koyu bir hüzün damlayacak ve asla dinmeyecekti.
Anlamanın yolu anlamayı istemekten geçse de, bazen istekler anlayışa yol gösteremeyecek kadar dağınık olabiliyordu. Bazen anlamak istediğimizi sandıklarımızla aslında anlamak istediklerimiz arasında sarp bir uçurum olabiliyordu.
"Geride kalanların ölüm karşısında yapabileceği tek şey yas tutup gözyaşı dökmektir," dedi.
"Derin bir acı ve üzüntü çekmeden gidenleri uğurlayamayız,"
Şans eseri aldığım ve kalemiyle tanıştığım bir yazar oldu.
Kitap kısa öykülerden oluşuyor ve bazı öyküler özellikle çok dikkat çekici. Daha önce hiç okumadığım tarzda öykülerle karşılaştım ve bu durum kitabı sevmemi sağlayan sebeplerden birisi oldu.
Hem zevk alarak öyküleri okuyorsunuz hem yazar bu öyküde ne demek istiyor diye düşünürken kendinizden bir şeyler bulduğunuz cümlelerin altını çiziyorsunuz.
Öyküler ilgi çekici, yazarın üslubu akıcı yani sayfalar akıp giderken okumaktan zevk aldığınız bir kitapla karşı karşıya kalıyorsunuz.
Patates Tarlası adlı hikaye kesinlikle kitaptaki en ilginç hikayeydi. Öldürdükleri kişiyi (kadın veya erkek olduğunu belirtmiyor. Daha doğrusu yazar öldürülen kişi hakkında hiçbir şey söylemiyor) kadın mezardan çıkarıp eve getiriyor ve temizleyip koltuğa ya da sandalyeye oturtuyordu. Deliliğin kaçıncı seviyesi acaba?
Kurtarıcı adlı hikaye de Patates Tarlasından sonra benim etkilendiğim diğer hikaye oldu. Çığ altında kalmış insanlardan birisi kurtuluyor ve diğerlerini kurtarmak yerine sandviç, çay alıp çığın yanına gelerek diğer insanların kendileri gibi çığdan kurtulmasını bekliyor. Bekliyor, bekliyor... Ancak kimse çıkamayınca sinirleniyor ve kazmayı alarak kendisi onları kurtarmaya çalışıyor. Ancak nasıl kurtarmak? İşte orasını okuyup öğrenin derim...
Öykü okumayı seviyorsanız bu kitaba bir şans verebilirsiniz.
Kimse birbirinin rüyasını görmez. Kimse başka birinin yerine hayal kurmaz. Birbirimizin uykularını çalabiliriz ama kimse başka birinin uykusunu uyuyarak dinlenemez. Çünkü herkes gözlerini kapadığında başka bir şey görür.