Elimizden Akıp gitmiş, geriye dönüp baktığımızda hayıflanacağımız bir zaman hiç değildir.
Yaşanan her şey, bir yumak gibi sarılıp toplanarak ardımızdan gelir. Bu yüzden yaşadığımız her an kıymetlidir ve hiçbir şey boşuna değildir.
Çünkü tarih ancak yaşananlar üzerinden yazılır ve hiç kimse bir başkasının tarihini kolayca anlatamaz. “Tarih ne zamandır ne de bir gelişme.
Her ikisi de bir sıranın göstergesidir.
Zaman bir durumdur.
İnsanın ruhuna can verir ve zamanın dışında anı olmaz.”
Henri Bergson
Kimsenin alçakgönüllü doğduğunu sanmıyorum ,meğerki tümüyle fiziksel bir utangaçlığa alçakgönüllülük adı verilsin ,ki zaten bu tür bir utangaçlık kibir denilen şeye sanıldığından daha yakındır .Gerçek alçakgönüllülük ancak kendini beğenmişlik üzerine düşünmekle elde edilebilir.Ancak başkasının yanılgılarının görülmesinden ve aynı yanılgılara sürüklenme korkusundan doğar .Kendimizle ilgili söylediğimiz ve düşündüğümüz şeylere dair bilimsel bir ihtiyatlılık içinde olmaya benzer . İyileştirmeler le ve düzeltmelerle olur. Kısacası kazanılan bir erdemdir .
Bir hayvana gülünebilir ama bu onda insani bir tavır veya ifade yakaladığımız içindir .Bir şapkaya gülünebilir fakat bu durumda alaya aldığımız şey bir keçe veya hasır parçası değil insanların ona verdiği biçimdir,yani insan kaprisinin girdiği kalıptır.