...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... ve
Geceleri uyutmayan, benim bilmediğim ne detleri vardır acaba,
Yüzündeki hüzün, kim bilir hangi acının izi
Bu kadar güvensizlik duygusunu yaşaması için kaç insandan darbe yedi..
Bu gözle baktığım zaman, insanı olduğu gibi kabul etmem zor olmuyor
Sen kollarıma asla gelmemiş sevgili,
sen yitirilmiş olan daha başından,
senin hangi şarkılar gider hoşuna
hiç öğrenemedim.
Vazgeçtim ben seni gelecek anın kabaran dalgaları içinde
tanımaya çabalamaktan.
İçimdeki tüm uçsuz bucaksız imgeler ,
çok uzaktaki derinliğine hissedilen peyzaj, şehirler, kuleler, köprüler ve patikaların tahmin edilmedik dönemeçleri
ve şu bir vakitler nabzı tanrıların hayatıyla atan
kudretli topraklar tümü, beni her zaman atlatan seni
anlamlandırmak için içimden yükselirler.
Sen, sevgili, daima hasretle seyrettiğim
bahçelersin sen.
Bir kır evinde açık bir pencere , ve sen daha yeni atmışsın adımını dışarı, dalgın düşünceli karşılamak için beni.
Rastgele geçtiğim sokaklar, sen onlarda az önce yürümüş ve gözden kaybolmuşsun.
Ve bazen, bir dükkanda, aynalar hala sersemlemiş
olurlardı senin orada bulunmuş olmandan, irkilmiş
geri verirlerdi benim çok ani hayalimi.
Kim bilir? belki de aynı kuş yankılanıyordu içimizden ikimizin de
ayrı ayrı, dün akşam.
Hüznün gölgesi düştü umutlara! üşür yarınlara.
Sabır ile bekler yaşlar, yürek yorulunca acısı gözden akar. neyi anlatır dökerken kim bilir! neyi hatırlatır hangi maziyi anımsatır kim bilir.
Bir sima mı hatırına gelir,yoksa yanan yüreğine mi dokunur sabrın ızdırabı? Bi haber yaşardı harabeler içinde. bin derde devaydı sabır! etmesini bilene. Bilmeyene ölüm tek çare.
Hatırı yoktur geçmişin, gelecek günler meçhul.
Nakışlanıyor imtihan düğümleri Taze ömrün
Kaderine. Seyreliyor umut düğümleri iğne iplik ne çare? Mazisi soğuyana doğacak güneş ne çare ne çare.?
"her şeyi yaptım, her şeyi verdim, kabul ettim her şeyi ama o bir gün bırakıp gitti beni." biz kadınlar çoğunlukla buna yatkınız, neye? sunmaya, vermeye, iyileştirmeye, fedakarlık etmeye. neden? yeterki o mutlu olsun, ne olursa olsun, diye. oysa, dedi;
Tülay Kök sen kendine ait parçaları tek tek terk edip feda ettiğinde ortada sen diye
İnsanoğlu haddin bilir kem söz söylemez iken
Elalemin namusuna yan gözle bakmaz iken
Bir sofra kurulmuş ki Halil İbrahim adına
Ortada bir tencere, boş mu, dolu mu bilen yok
Bir sofra kurulmuş ki Halil İbrahim adına
Ortada bir tencere, boş mu, dolu mu bilen yok
Buyurun dostlar buyurun Halil İbrahim sofrasına
Buyurun dostlar buyurun Halil İbrahim sofrasına
Buyurun dostlar buyurun Halil İbrahim sofrasına
open.spotify.com/track/6HMfgNylq...
Vücud formasına mən dediyi an.
Özünü yaşamdan ayırdı insan.
Cismin yerinə deyilir məkan.
Forma yaranmasına deyilir zaman.
Cismə görədir zaman və məkan.
Onsuz nə məkan var nə də ki,zaman.
Yaşamda yerləri dəyişir hər an.
"her şeyi yaptım, her şeyi verdim, kabul ettim her şeyi ama o bir gün bırakıp gitti beni." biz kadınlar çoğunlukla buna yatkınız, neye? sunmaya, vermeye, iyileştirmeye, fedakarlık etmeye. neden? yeterki o mutlu olsun, ne olursa olsun, diye. oysa, dedi;
Tülay Kök sen kendine ait parçaları tek tek terk edip feda ettiğinde ortada sen diye bir