'Sevgili dost, bir kitabı okurken insanın canı acır mı?..'
Acıdı... 9 yaşındaki Cahide ve Kaya. İkisi de 9 yaşında. Hani herkesin dünyasının renkli vakitleri; cıvıl cıvıl, parlak, rengarenk... Ama bu çocukların dünyası karanlık sulara gömüldü. Son saatlerinde gördükleri mavi renk yuttu ve siyaha götürdü onları. Mustafa Bal, 9 yaşındaki kızı
“ Eski tabipler yedi durumda su içmenin hastalıklara neden olacağını söylemişlerdir:
1)Yorgun ve terli iken
2)Banyodan çıktıktan hemen sonra
3)Yemek sırasında
4)Yemekten hemen sonra
5)Meyve-özellikle kavun-yedikten sonra
6)Uykudan uyanır uyanmaz
7)Ayakta
“Yemekle birlikte içilen su, yemeğin hemen üzerine yenilen meyve, midede hazım sırasını beklerken fermente olur ve alkole dönüşür.Bu da alkol almadan siroz olmaya neden olur.”
Kimsenin okumayacağı ama benim işime çok yarayacak inceleme :)
Öğretmenler, anneler, babalar için önemli bir kaynak diye düşünüyorum. Çünkü artık bir çocuğu yetiştirirken arkamızda koca bir köy yok. Gelenekten koptuğumuz, yeni olanı yakalamada güçlük çektiğimiz bu zamanda kitaplar en iyi rehberimiz.
"Nasıl başaracağını öğrenmek en zekice başarıdır!" (s.13)
Kişisel başarı öykülerimizin
"Yiyin arkadaşlar, yiyin, can boğazdan gelir!"
"Doğru Yüzbaşım, can boğazdan gelir, burundan çıkar fitil fitil! Heriflerin bizi böyle kurban koçu gibi beslernesi boşuna değil!.."