214 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Yengeç Yürüyüşü İnceleme
Yengeç Yürüyüşü
Yengeç Yürüyüşü
İkinci dünya savaşının son zamanlarında yaşanan dünyada en çok can kaybına neden olan deniz felaketi olarak tarihe geçen Wilhelm Gustloff gemisi savaşın acımasız yönünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Sovyetler Birliği’ne ait S-13 denizaltı tarafından fırlatılan üç torpidonun isabet ettiği gemi, sadece 50 dakika içinde Baltık Denizi’nin karanlık ve buz gibi sularına gömüldü. 903 kişinin kurtulmayı başardığı kazada resmi ölü sayısı 5 bin 348 olarak açıklandı. Ancak tarihin en kanlı kazasında yaklaşık 8 bin kişinin öldüğü sanılıyor. Geminin ismi önce Adolf Hitler olacakken 4 Şubat 1936 da bir Yahudi öğrenci tarafından 4 kurşunla öldürülen Almanya'nın İsviçre Sorumlusu Wilhelm Gustloff ' dan almıştır. Kitapta İkinci Dünya Savaşı' nda Almanların Yahudilere bakış açısı parça parça da olsa tekrar hatırlatılmıştır. Ayrıca bu gemi felaketinin bir Titanic kadar ün kazanmamasının sebebi olarak Almanya'nın artık savaşın sonlarında yenilmeye başlamasıyla böyle bir trajedinin Almanya'da duyulmamasının daha iyi olacağının düşünülmesidir. Kitap, gemi vurulduktan sonra yaşanan can pazarı ve kargaşa ile birlikte gemide hamile bir kadının doğum yapması ve bu kadından olan çocuğun bu trajediyi kendi ağzından anlatması ve onun çocuğunun da babaannesi ile olan iletişimi sonucu hapse girmesi yer almaktadır. Tarih meraklıları için, gerçek bir hikâye meraklıları için okunması gereken bazen ileriden bazen geriden gelen ama okudukça sevileceğini düşündüğüm, tavsiye niteliğinde bir kitap diyebilirim.
Yengeç Yürüyüşü
Yengeç YürüyüşüGünter Grass · Kırmızı Kedi Yayınları · 2016154 okunma
Bahsi geçen hatmi çiçeği
"Eski adamlar doğruyu söylemiş Bir çiçekle bahar olmaz Kişi kendini bilip sağa sola sormalı Can pazarı bu, oyun olmaz Zürefanın düşkünü Beyaz giyer kış günü Sonunda şifayı kapıp da şaşırınca Bana gel, beni dinle, iyi yaz Defteri, kalemi al, iyi yaz Nane, limon kabuğu Bir güzel kaynasın, aman, ha-ha-ha-ha-ha İçine hatmi çiçeği Biraz çöre' otu katasın, aman, ha-ha-ha-ha-ha"
Reklam
456 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
“Evet, bu yıkılmaya yüz tutmuş binalar, nefretimizle, toplu hislerimizle viraneye çevirdiğimiz bu meşum semt, bu cinayetler, bu kötülükler, bu insan kanı, insan eti satılan can pazarı... Sanırım bu yüzden, kırmıştım bizim emektarın direksiyonunu ara sokaklara. şehrin göbeğindeki bu hayalet semti bir kez daha görmek, anlamak, lanetini hissetmek
Beyoğlu’nun En Güzel Abisi
Beyoğlu’nun En Güzel AbisiAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201927 okunma
278 syf.
·
Puan vermedi
Bir solukta okuduğum kitaplar arasında.Güzel, akıcı bir dili var. Anlatımı gayet sade. Gereksiz betimlemelerden kaçınılmış. Hikaye biraz daha devam edebilir miydi tabiki evet:) Balkanlar; Osmanlının gözbebeği.. Nasıl ne şekilde elden çıkmış, halkın yaşadıkları.. Ve en önemlisi de can pazarı, bu can pazarında insanlığını yitiren nice mahluklar. Bir millet daha ne kadar canileşebilir somut örnekleri.. Köklerinden koparılan koca bir İmparatorluk.. ve köksüz yaşabileceklerine inandırılan cahil halklar.. yazık olmuş hem de çok yazık..
Elveda Kosova
Elveda KosovaÖmer Ertur · Kaldırım Yayınları · 201317 okunma
Önce Vicdanen Olmalı Tövbe
İstiflediğimiz makarnaları neden paylaşmıyoruz. Herkeste var diye mi? Günde on tane öz çekim paylaşan arkadaşlar öz çekimler de artık ya yok, ya da çok azaldı. Neden? Lüks mekânlarda değilsiniz diye mi? Hele o arabada çekilen ve özellikle arabanın BMW, Audi, Mercedes vs. Marka armasının gösterildiği yol hikayeleri. Onlar da yok. Can derdine
"Günümüzde 'can sıkıntısını geçiştirme pazarı'na bakınca, bireyi kendi karanlığına hapsettiğini düşünmeden edemiyorum. Dikkatli kullanmaya çalıştığım halde can sıkıntımı teknolojiyle geçiştirmeye çalışırken yakalıyorum kendimi. İşin kötüsü bu pazar sıkıntını geçirmiyor ;örtüyor, öteliyor. Kendini kandırmak! " -Ahmet Mümtaz Taylan (Tuhaf Dergi, #evdekal özel sayısı)
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.