Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Dava yıkılmak üzere bulunan bir imparatorluk'tan, önce bir Türk Devleti çıkarmaktır" Mustafa Kemal Atatürk
İlk ayrılık kurşunu
Cumhuriyet'in ilanı nedeniyle Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy ve Refet Bele ile birlikte "erken vapıldı" va da "bize danışılmadı" gibi nedenlerle Atatürk'e karşı çıkığı bilinmektedir. Sorun burada başlamıştı. Yukarıda sayılan arkadaşlarıyla birlikte kurduklan Terakkiperver Fırkası'nın Şeyh Sait isyanının ardından kapatılması, onun ardından İzmir Suikastı, Milli Mücadelenin liderleri arasında bir çatlama yaratmıştı.
Reklam
1908 Ekiminde Mustafa Kemal İstanbul’a geldiğinde Jöntürk hareketinin liderleri bir araya gelmişti: Talât, Enver, (Ahmet) Cemal, Mithat Şükrü (Bleda), Rahmi (Evrenos), Dr. Nazım, İsmail Canbulat, Halil (Menteşe) ve Kara Kemal ondan önce İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katılmışlardı. Aralarında Ali Fuat (Cebesoy) gibi yakın arkadaşlarının bulunduğu kendi çevresi de aynı cemiyete girmişti ama ağırlıklarının fazla olduğu söylenemezdi. Mustafa Kemal’in onları izlemekten başka çaresi kalmamıştı. İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne 1908 Şubatında katıldı.
Son
Mustafa Kemal ile beraber geçirdiğimiz, okul ve genç su­baylık hâtıraları burada sona ermektedir. Başımızdan siyaset fırtınaları ve aramızdan kara kedile­rin geçtiği oldu. Fakat dostluğumuz asla bozulmadı. Ölünce­ye kadar iki yakın arkadaş olarak kaldık. Ben bu arkadaşlık­tan daima gurur ve iftihar duydum. Sevgili sınıf arkadaşım, muazzez kardeşim Atatürk, nûr içinde yat.
Sayfa 159 - İnkılap ve Aka kitabevleriKitabı okudu
Mehmet Akif, kendinden geçmişti. Dudaklarından ken­di yazdığı İstiklâl Marşı’nın mısraları dökülüyordu. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım. Kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.
Sayfa 157 - İnkılap ve Aka kitabevleriKitabı okudu
O gece ay Olimpos Dağları’nın arkasında kaybo­lurken, Mustafa Kemal içini çekerek: — Ah, Selânik, seni bir daha Türk olarak görecek miyim? Dedi. Baktım, ağlıyordu. O altın sarısı saçlarını okşadım. Teselli etmeye çalıştım. Ben, Mustafa Kemal’in, bütün müş­terek hayatımız boyunca bu derece müteessir olduğunu gör­medim.
Sayfa 156 - İnkılap ve Aka kitabevleriKitabı okudu
Reklam
Gözleri nemlendi. — Korkuyorum, Fuat, korkuyorum. O gece saatlerce konuştuk. Balkanların durumunu inceliyor, Balkan Savaşı’nı mukadder ve yakın görüyor, hükümet edenlerin ilgisizliğini, İttihatçı askerlerin hâlâ politikadan ay­rılmamış olmalarını teessürle anlatıyor, Arnavutluk Harekâtı sırasında kurmay başkanı olarak bulunduğu Mahmut Şevket Paşa’ya tehlikeleri birer birer sayıp döktüğünü söylüyor: — Paşa, artık Cemiyete söz geçiremiyor. Diyordu.
Sayfa 156 - İnkılap ve Aka kitabevleriKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.