Ve Lucy Gray, Coriolanus’u öptü. Resmi bir öpücük değildi. Şeftali ve gül kokusu taşıyan, dudaktan, gerçek bir öpücüktü. Kızın yumuşak, sıcak dudakları Coriolanus’un içini titretti. Geriye çekilmek yerine, kızın dudaklarının tadı ve dokunuşu başını döndürürken, ona daha da sıkı sarıldı. Demek insanların anlatıp durdukları şey buydu! Demek insanları çılgına çeviren şey buydu!