Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Snow gerçek birisi mi?
Bu kitap hem açlık oyunları evreni için hem de kendi içinde bir şaheser. Bir kurgu eser adına güçlü bir karakter gelişimi izleniyor. İç çatışma, çıkar, hayata ve sisteme bakış, eleştiriyi gözler önüne seriyor.
Coryo karakteri köklü ama savaş sonrası zenginliğinin külleri kalmış bir aileden geliyor. Aile imajını güçlü tutmak için her zaman tetikte
Suzanne Collins'in ustalıkla kurguladığı "Kuşların ve Yılanların Şarkısı", Açlık Oyunları serisinin derinliklerine giriş yapmanın kapısını aralıyor. Bu kitap, Başkan Snow'un gençlik yıllarını ve karanlık dönüşümünü okuyucuya açıyor. Collins'in etkileyici anlatımıyla, Açlık Oyunları evrenindeki gizemli noktalara bir yolculuk başlıyor.
Hikaye, Snow'un zekası ve karmaşık kişiliği etrafında şekillenirken, onun yanı sıra tanıdık ve etkileyici karakterler de okuyucuyu büyülüyor. Lucy Gray'in renkli ve esrarengiz kişiliği, kitaba canlılık katarken, Sejanus ve Clemensia'nın yaşadıkları duygusal bir derinlik sunuyor.
Collins'in özenle işlediği detaylar, "Kuşların ve Yılanların Şarkısı"nı adeta bir sanat eseri haline getiriyor. Her karakterin adının anlamı gibi, kitabın adı da hikayenin özünü yansıtıyor. Sonlara doğru yaşananlar, okuyucunun duygusal zekasını sarsarken, dostluk, ihanet ve acının karmaşıklığını gözler önüne seriyor.
Bu kitap, Açlık Oyunları serisinin hayranları için unutulmaz bir keşif fırsatı sunuyor. Ana serideki karakterlerin nasıl şekillendiğini ve olayların nasıl başladığını merak edenler için, "Kuşların ve Yılanların Şarkısı" heyecan verici ve sürükleyici bir okuma deneyimi sunuyor
Güzel bir devam kitabıydı.
Açlık Oyunları serisini henüz çocuk yaşlarda okumuş ve bazen canım sıkıldığı zaman internet üzerinden açıp açıp okuyan birisi olarak kitabın şerefsiz Snow'un hayatını anlatma tarzını gerçekten başarılı buldum. Suzanne ablamız yine yapmış. Sadece birkaç konuyu eleştirmek istiyorum.
Kitap bence biraz gereksiz uzundu. Kitabı okurken bazı
kar tepeye düşer
Snow aslında başından beri hesapçı ve kötü biriymiş. Sadece belli koşulların sağlanması gerekiyordu gerçek kişiliğine kavuşabilmesi için, onlar da sağlanınca kendini belli etti.
Ben Lucy'nin de Snow'un da birbirlerine karşı aşk duygusu hissettiklerini düşünmüyorum ayrıca. Sadece ikisinin de birbirlerinde ihtiyaç duyduğu şeyler vardı. Lucy için bu; açlık oyunları gibi korkunç bir yerde onu koruyacak ve önemli olduğunu hissettirecek biriydi. Snow içinse; yüksek basamaklar, başarılardı. İkisi de bu ihtiyaçlarını birbirlerinden karşıladıkları için aşık olduklarını sandılar sadece. Ki zaten sonunda Snow'un da fark ettiği gibi karakterleri aşırı farklıydı birbirlerinden. Başka bir ortamda karşılaşsalardı belki de nefret edeceklerdi.
Bir de Katniss'in resmen Snow'a tepki olarak doğması aklıma geldikçe çok hoşuma gitti. Alaycı kuş detayları falan çok komikti bence.
Son olarak, güzel bir kitaptı. Uzunluğu sizi korkutmasın, akıp gidiyor.
erkekler kapatılsın
Kitap her ne kadar Başkan Snow olan Coriolanus'un mükemmel ve özverili bir insan olarak yansıtılmasıyla başlasa da, yaptığı ödev yüzünden arkadaşının yılanlar tarafından ısırılmasından başlayarak son ana kadar gitgide kötüleşen karakterinin işaretlerini en başta vermişti. Tüm kitap boyunca ben bile Coriolanus'a bu kadar güvenmişken Lucy Gray ne yapabilirdi? Açlık Oyunları'nın diğer kitaplarında Katniss'in Snow'dan neden nefret ettiğine şaşmamak gerekir.
not: bu inceleme tam spoiler içermemektedir ama heves kaçırıcı olabilir
Kitabı okumaya başladığımda bir karakter dönüşümü göreceğimi sanmıştım, Onun nasıl şeytanlaştığına, şeytanlaştırıldığına tanık olacaktım. Romantik bir tarafım birilerinin ona çok kötü şeyler yapmasını, onu sırtından bıçaklamasını, ihanet etmesini ve bir noktada suistimal edilmesini bekleyip durdu.
Onu anlayacaktım, onu sevecektim, ona sempati besleyecek ve sonunda onun için üzülecektim. Ama öyle olmadı. O en başından beri çok kötü biriydi. Etrafında onu onlarca yanlışa sürükleyen şey olmasına rağmen bunun tam tersi de vardı, hiçbirini fark etmedi, görmedi, göremedi.
Onun şeytanlaştığına değil, içindeki şeytanı açığa çıkarmasına tanık oldum.
Onun doğasını anlamak için daha geçerli sebepleri hak ediyorduk, buna inanıyorum ama belki de böylesi daha iyidir.
Spoiiiilewerr
Sizce Lucy Gray tamamen kurban mıydı?
İsmi çok yakışan şarkı gibi bir kitap
En sevdiğim distopik eserlerden biri olan Açlık Oyunları serisinin yan ürünü olan bu kitabı oldukça etkileyici bulduğumu söyleyebilirim. Suzanne Collins her zamanki gibi çok akıcı bir dil kullanmış, 640 sayfalık kitabı 2 günde bitirtebilecek kadar da kurgusu merak uyandırıcıydı.
Kitabın konusundan bahsedecek olursak zamanı belirsiz olmakla
646 syf.
6/10 puan verdi
Kuşların ve yılanların şarkısı - Suzanne Collins
6/10
Lucy Gray yavaşça eğilerek bir mermer parçasının üzerine oturdu. Mermere oturduğunda, arenadaki bütün yılanları davet edermiş gibi, parmaklarının ucuyla fırfırlı eteğini tozlu zemine açtı. Yılanlar kızın etrafını sarıp safları sıkılaştırırken, rengi solmuş, kirli etek kısa sürede görünmez oldu ve yerini, kıvrılıp bükülen sürüngenlerle örülmüş rengarenk bir eteğe bıraktı.
Selamlar. Çok merak ettiğim kitabı hayal kırıklığıyla bitirdim maalesef. Açlık oyunları serisinden sonra bu kitabı da çok merak ediyordum. Hatta bu ay sinemada vizyona girecek diye özellikle okumak istedim. Filme giderim belki diye. Ama yok gitmem. Belki film yorumlarından sonra değişiklik yaptılarsa belki daha sonra izlerim.
Lucy Gray'i son ana kadar sevdim ama sondaki hareketinin nedenini en azından ben anlamadığım için ortada bir karakter olarak kaldı.
Snow'u seveceğimi düşünmemiştim zaten kitabı okurken ama en azından hak veririm demiştim. Yok yani o kadar saçmaydı ki. Saçma olmasını geçin çok açık bitti. Ne oldu yani Lucy'e ? Biz bunu asla öğrenemiyoruz. Neden o kararı verdi? Neden bunu yapması gerekti? Kitabı sadece Snow'dan okuyoruz keşke en azından son kısmı Lucy'den okuyabilseydik belki o zaman bir şeyler yerine otururdu.
Açlık oyunlarını okuyup sevdiyseniz illa merak ediyorsanız Snow neden böyle diyorsanız okuyun ama ben yine de Snow'un neden bu kadar kalpsiz ruhsuz olmasına bir sebep bulamadım belki siz bulursunuz...