Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Gazi, Afet Hanım ve bazı görevliler  Yalovaya geçtiler. Köşk Gazinin istediği gibi sade bir biçimde döşenmişti. İkinci çiftlikte de Gazi için deniz kıyısında, terasından, gün batımının bütün güzelliği ile görülebileceği iki katlı, ahşap bir ev yapılmıştı. Yanındaki çınar ağacı sorun çıkarıyordu. Bir dalı rüzgârlı havalarda binanın çatısını zorlamakta, alçak bir dalı da terastan denizi görmeyi engellemekteydi. Mimar çınarı dikkate almadan evi yanlış yere oturtmuştu. Kolay çözüm dalları kesmekti. Ama güdük bir iğde ağacının kesilmesine günlerce üzülmüş bir insan çınar ağacının kocaman dallarının kesilmesine razı olur muydu Gazi duraksamadan evin yıkılmasını istedi. Ağaç bir canlıydı. Evden daha değerliydi. Bu emre herkes kendi üslubunca itiraz etti. Sonunda evin kaydırılarak ağaçtan 5 metre uzağa çekilmesi kararlaştırıldı. Bu, dünyada ilk kez yapılacak bir işlem olacaktı. Daha dünyada doğayı, çevreyi koruma bilinci uyanmamıştı. Bu bilinç Yalovada anıtlaşacaktı. ”
Edebiyatımızın çınarı Yaşar Kemal, şiirimizin efsaneleri Özdemir Asaf, Ahmed Arif, tiyatromuzun ustaları Mücap Ofluoğlu, Turgut Boralı, unutulmaz şarkılarımızın bestekarları Selahattin İçli, Yusuf Nalkesen, halk müziğimizin sazı sözü Şemsi Yastıman, Türk güreşinin şampiyonu Gazanfer Bilge, Cumhuriyet’le yaşıttılar, 1923’te doğumluydular. Cumhuriyet birinci yaşına kutlarken, ilerde o Cumhuriyet’e cumhurbaşkanı olacak Süleyman Demirel dünyaya geldi. KKTC’ye cumhurbaşkanı olacak Rauf Denktaş dünyaya geldi, klasik müzik efsanelerimiz Nevit Kodallı, Hikmet Şimşek, opera yıldızımız Ayhan Aydan, tiyatromuzun devleri Lale Oraloğlu, Tekin Akmansoy, İsmet Ay, karikatürümüzün rol modellerinden Nehat Tüblek doğdu.
Sayfa 40 - Sia kitapKitabı okudu
Reklam
İşte cumhuriyet , Türk insanını okullarda “ ne , nerde , niçin , nasıl , ne zaman?” Diye sormaya alıştırmayı amaçladı ; “ kitaplar yazıyor diye, falanca büyük kişi buyurmuş diye , atalardan kalmış diye bir şeyi doğru saymamak gerektiğini “ anlattı ; “ ben de araştıracağım “ demeyi ve kimsenin ağızdan dolma tüfeği olmamayı bilmemizi istedi.
Mustafa Necati Uğural
M. Necati Bey bütün yurtta 1 Ocak 1929 akşamı Millet Mekteplerinin açılıp derslere başlanmasını planlamıştı. Her ilde bu çabanın aksaksız işlemesi için kurullar oluşturulmuştu. Bu nedenle 1 Ocak sabahı okullar süslendi. Mesela İstanbul’da binden fazla dershanede dersler başlayacaktı. Basın 1 Ocak gününü ‘eğitim bayramı’ diye adlandırdı. Derslere bu akşam, Ankara’da Gazi’nin ve Bakanların, İzmir’de Başbakanın, İstanbul’da bazı milletvekillerinin, komutanların, taşrada Valiler, Kaymakamlar, Nahiye Müdürleri, Eğitim Müdürlerinin, köylerde ise muhtarın, ihtiyar heyetinin, görevli öğretmenin katılacağı törenlerle başlanacaktı. ...* 1 Ocak akşamı Millet Mektepleri her yerde törenlerle açıldı. Programı Necati Bey’in ruhunu şad etmek için bozmadılar, ertelemediler, planladığı gibi uyguladılar. Gazi bu törenlere katılamadı. Çok üzgündü. İsmet Paşa acı haberi alınca İzmir’den Ankara’ya döndü. Necati Bey büyük bir törenle toprağa verildi. Mezarı başında İsmet Paşa herkesi ağlatan içten bir konuşma yaptı. Basın günlerce Necati Bey’i anan, yücelten yazılarla dolup taştı. Gazetelerde cenaze töreni ve Millet Mektepleri ile ilgili birçok resim yer aldı. Önlerinde alfabe ve defter bulunan başörtülü annelerin, kasketli, bereli, takkeli babaların resimleri bir teselli oldu. İsmet Paşa M. Necati’nin yerine bir Bakan atamayı içi götürmediği için Eğitim Bakanlığını bir süre elinde tuttu. 28 Şubatta eğitime büyük hizmetleri dokunmuş olan Vasıf Çınar’ı atayacaktı.
Sayfa 336 - -337, Bilgi Yayınevi, 37. Basım
"Türkiye'nin savaşımı yalnız kendi adına ve yararına olsaydı belki daha kısa, az kanlı olur ve daha çabuk bitebilirdi. Türkiye'nin savunduğu, bütün ezilen ulusların, bütün Doğu'nun davasıdır."
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.