Son fırtına, ağacı devirdi. Bizler, uçurduğu birkaç yaprak, boşlukta yolunu şaşırmış, ümitsiz ve şaşkın, meçhul bir geleceğe doğru yalpa vurup duruyoruz.
Yurdunu kaybeden adam için hürriyetin bile bir manası kalmadığını şimdi anlıyorum. İçinde doğduğum, gülüp oynadığım yerlerde benim dilim konuşulmuyor artık. Bir zamanlar, o topraklarda dilimi konuşan insanların ne olduklarını da bilmiyorum.
Etrafın sessizliği hâlâ devam ediyor; her yer hareketsiz, yalnız benim kanlı vücudum titriyor. Hayatım sonu mu? İnanmıyorum. İnanmak istemiyorum. İnsan hayatının sonu böyle kolay, böyle ansızın gelmez. Ben daha yaşamak istiyorum.