Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan nerede doğacağını, bedenin ne kadar acıyı kaldıracağını, ne kadar yükü omzu ile iteceğini bilemiyor. Bilmediği bu topraklarda insan ancak başıboş dolaşıp ardı arkası olmayan umutların peşinde koşuyor. Bilmediği için de her şeyi deneyerek öğrenmeye çalışıyor. Bana boyumdan büyük yükler verdiler sonra da al bunları şu karşı komşunun dağların taşı dediler. İnsanlık ideali diye tutturdular, dünyayı kurtarırım sandım koştum arkalarından, sonra da insanlığımı aldılar gittiler benden. Benden geriye ne kaldı desem, şu kara kuru derim biraz solmuş tenim kaldı. Yolda bulduklarımı da kurtaramadım, biraz da yolundan ettim herkesi. Bir deli gibi koştum durdum dünyayı ettim dünyalıktan. Bir deli gibi koştum durdum dünyaları ettim kendimden. Şimdi sırtımda çantamla şaşırdım kaldım...
Sürgün
nicedir seyduna'nın dağlarında kuşlar yerine kurşunlar kanat çırpardı. kurşun, kendi çığlığına uyanır, kendinden utanırdı bu coğrafyada, ki hiç sevmedi sesini, ismini... ölüm arayan, ışığında oturur ağlardı. ne zaman çığlık kopsa, bilirdi, ardı derin susku kuyusu olurdu, bir yaprakta olsun solumazdı hayat. şehirleri birbirine
Reklam
Bir türkünün güzelliğinde takılı kalmaktır belki de hayat...
Dosta Düşmana Karşı Zindanlardan taşa taşa kar beni Mamaklardan Metrislerden sor beni Diyarbekir'e kanla bastım mührümü Ceset ceset kefen kefen sar beni Bu türkü mor dağların emanetidir Firari mahpuslara bir avuç su
Dosta Düşmana Karşı - Ahmet Kaya
Zindanlardan taşa taşa kar beni Mamaklardan Metrislerden sor beni Diyarbekir'e kanla bastım mührümü Ceset ceset kefen kefen sar beni Bu türkü mor dağların emanetidir Firari mahpuslara bir avuç su Bir türkü dilimi içerdekine Çeyiz sandığına oyalı yazma Memeye süt Ve baharın toprağa bereketidir Sığmaz dört duvarın yasına dikenli tele Cesur
Kara Kar
Kar taneleri gibidir insanlar doğduklarında. Öylesine saf ve temiz, öylesine beyaz. Aynalardaki resimleri aynı İçlerindeki yüzlerse yabancı biraz. Grileşir beyazlar zamanla. Kimisi yollara düşer, kimisi dağlara. Hikaye de hep aynıdır aslında. Yollar; dağların heybetine kapılır Üzerine basıp geçenlerden şikayet ederek. Dağlarsa, karıncalardan başka bir şey göremediğinden şikayetçi olur zirvelere. Oysaki hikayenin sonunda Dağlar da eriyecekti yollar da. Çünkü her kışın ardı bahardı, yazdı. Ve gökyüzü hepsine aynı kaderi yazdı. Halbuki birbirine sımsıkı sarılabilse insanlar Ne rüzgara kapılırdı, ne de ateş onları yakardı. Ali Farız/Kara Kar
Anne su soğuk örülü saçlarim bahardan kalma bir papatyanin işiltisi gibi umud veriyor. Yüreğim o güzel hizmanin hüznünü seyre dururken garip düştüm dağlarin içinde büyüyen ters lalenin hayat burkan duruşunun ardi hep hazin bir öykü mü olacakti. Bedenim üşüyor anne olmayan insanliğin içinde ben-i dünkü çocukluğum gibi sev gün gelir ya matemimin bir parçası olurum yada nergis kokulu gülücüğün sevgisini bağrına basıp oy kara gözlüm hoş geldin dersin Dawudê Hesîbê Colemêrg 2024
Reklam
Yalnızca öptüm…
Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata kazandırdığını, basite indirgenmiş
Sadece öptüm
Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata kazandırdığını, basite indirgenmiş
139 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.