Hani o iki kişilik dünyalar bizimdi
Hani sen iyiydin
Halden anlardın
Hani sen git demiyecektin bana
Ve ben herşeye rağmen gelecektim
İçimde bir umut
Ellerimde olgun meyvalar
Dünya nimetleri
Ben ortasındayken Fevkalade bir acının
İnsan nasıl Duyar sesimi
Nasıl olurda Duyar onlar
Kulaklarındaki Esrarengiz Kirler eşliğinde
Saf acılarla dolup taşmış
Yüreğimin Çığlıklarını
Bir Hatıra kıyısındaki
Issızlıklarımı
yolcu sana âşık, yol sana âşık
derin akan sular, dumanlı dağlar
aşkınla delirir, aşkınla ağlar
bu kemter kulun da izler yolunu
Kadimsin, Bâis'sin kolla kulunu
Daima bulanın, asla durulman,
Nedir bu sendeki hal, Kızılırmak?
Çağlayıp akarsın, hiç mi yorulman?
Seni zapteyleyemez göl, Kızılırmak.
Bahar gelir, bulanırsın, coşarsın,
Dalga vurur, kenarlara taşarsın.
Dünya kurulalı böyle yaşarsın,
Sabahlar, her zaman güzel değildir,
Her zaman ayrılık akşamla gelmez.
Al atlar sırtında hoyrattır fecir,
Hoyrattır, ne kalbler kırmıştır, bilmez.
Sabahlar her zaman güzel değildir.
Vakti, bir yerinden bölünce şafak
İri ve rüyalı gözlerle müphem;