"Ama bütün çekirgeler kemanlarını senin çaldığın gibi mi çalarlar?" Diye sordu James.
"Hayır," dedi çekirge, "hepsi değil. ille de öğrenmek istiyorsan, ben 'kısa boynuzlu' çekirgelerdenim. Başımdan çıkan iki kısa antenim var. Görebiliyormusun? İşte burada. Epeyce kısa değil mi? İşte bu yüzden bana 'kısa boynuzlu' diyorlar. İşte yanlız biz, 'kısa boynuzlular', müziğimizi keman çalar gibi yaparız, bir yay kullanarak. Benim 'uzun boynuzlu' akrabalarım, yani başlarından uzun, kıvrık antenler çıkanlar, müziklerini yanlızca iki üst kanatlarını sürüterek yaparlar. Onşar kemancı değildir, kanat sürtücülerdir. Aslını soracak olursan, bu kanat sürtücülerin çıkardığı ses düşük nitelikte bir sestir. Kemandan çok bir bançoyu andırır sesleri."
Sayfa 104 - can çocukKitabı okudu
"Sanki her an bayılabilirmiş gibi bir hali var," dedi kırkayak.
Sayfa 47 - can çocukKitabı okudu
Çocuklar dizlerine kadar çikolataya bulanmışlardı. Hatta bazıları içinde yüzmeye bile çalışıyorlardı.
Sayfa 64 - can çocukKitabı okudu
“Birçok tuhaf ve enfes yemek yedim zamanında, Jöleli sivrisinekler, cırcır böcekleri, kulağakaçanlar, pişmiş gelmiş balçıkta, Ayrıca pirinçli fare-bulur derdine çare, Kızartılınca taze taze….
Sayfa 77 - Can ÇocukKitabı okudu
